Savcı mütalaasında 5 kişinin tahliyesini istedi. Mahkeme ise Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın tutukluluklarının devamına; Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara ve Önder Çelik’in tahliyesine karar verdi
Cumhuriyet gazetesinin 11’i tutuklu 17 yazar, çizer ve yöneticisinin yargılandığı davanın ilk duruşması beşinci ve son gününde gazetecilerin avukatları beyanlarını sürdürdü. Savcı mütalaasında 5 kişinin tahliyesini istedi. Mahkeme ise Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın tutukluluklarının devamına; Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara ve Önder Çelik’in tahliyesine karar verdi.
19.35 Mahkeme heyeti kararını açıkladı:
- Akın Atalay, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın tutukluluklarına devamına,
- Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve Turhan Günay’ın tahliyesine,
- Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında yakalama kararının devamına,
- Twitter’da jeansbiri hesabını kullandığı ileri sürülen Ahmet Kemal Aydoğdu’nun tutukluluğunun devamına,
- Kısıtlılık kararının kaldırılmasına, vareste tutulma talebinin kabulüne, Dijital verilerin sanıklara verilmesine,
- Davanın 11 Eylül’e ertelenmesine karar verildi.
19.25 Ara karar için duruşma salonuna geçildi.
17.50 Duruşmaya ara karar için 1,5 saat ara verildi.
17.45 Savcı Hasan Hüseyin Bölükbaşı mütalaasında;
- Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Önder Çelik, Hakan Kara ve Ahmet Şık’ın tutukluluklarının devamını,
- Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Musa Kart’ın adli kontrolle tahliyesini,
- Turhan Günay’in doğrudan tahliyesini,
- Ahmet Şık’ın savunması hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını,
- Vakıf konusunda bilirkişi atanmasını talep etti.
17.15 Avukatlar beyanlarını tamamladı. Savcının mütalaasını vermesi için duruşmaya yarım saat ara verildi.
16.51 Twitter’daki @jeansbiri hesabının kullanıcısı olmakla suçlanan Ahmet Kemal Aydoğdu’nun avukatı söz aldı. Avukat, müvekkilinin hesabını 4 bin liraya sattığını, satın alma işleminden sonra hesaptan siyasi içerikli mesajlar paylaşıldığını söylediğini aktardı.
Av. Demir: “Bize gerekçelerimizi verin!”
16.30 Av. Fehmi Demir’den bir özet:
Gazeteciler özgürlüklerinden yoksun kaldıktan 9 ay sonra nihayet kendilerini ifade etme ve yanıt verme olanağı bulmuşlardır. Bu sözde yargılamanın sonuna kadar tek bir söz söylenmese dahi iddianamenin hukuki bir metin olduğunu söyleyecek tek kişi bulamayız.
Cem Küçük daha dün gazetede, bu davanın yargıcı gibi beyanlarda bulunuyor. Bir kısım arkadaşımızı infaz ediyor. Böyle tanık olur mu?
Ne Sulh Ceza’nın ne de mahkemenizin tutukluluğun devamı kararlarında gerekçe var.
Sanıklar “Bize suçumuzu verin” diyorlar. Biz avukatlar da “Bize gerekçemizi verin” diyoruz.
BM Raporu sunuldu: “Tutuklamalar keyfi denirse dosya Yüksek Komiserliğe gider”
16.11 Av. Fikret İlkiz, tutuklu gazetecilerden söz edilen BM Raporu’nu dosyaya sundu. Raporun 181 ülke tarafından tanındığının altını çizen İlkiz, bu 181 ülkenin bakanının bu davayı sorma hakkı olduğunu, tutuklamaların keyfi olduğuna kanaat getirildiği takdirde başvurunun doğrudan BM Yüksek Komiserliği’ne gideceğini söyledi.
İlkiz, başvuruyla ilgili bilgi vermesi için Hakan Kara’ya sözü bıraktı. Kara ise Cumhuriyet’in Eylül 2016’da basın alanında, araştırmacı gazetecilik ve çevreye verdiği önem sebeplerinden Alternatif Nobel Ödülü aldığını, ödülü aldıktan iki ay sonra tutuklandıklarını, oysa bu ödülün Cumhuriyet şahsında Türkiye’ye verildiğini söyledi. Kara, BM’ye başvuruyu kendilerine ödülü veren grubun yaptığını sözlerine ekledi.
Kara’nın ardından yeniden İlkiz söz aldı. BM Raporu’nda Cumhuriyet’in tüm engellemelere karşın kendisini demokrasiye adadığı ve basın özgürlüğü için mücadele ettiğinin yazdığını, en uygun çözümlerin bulunmasını, bir an önce tahliyeyi ve hukuka uygun tazminat verilmesini istediğini aktardı.
“ByLock’tan aranmak suçsa 5-10 milyon sanık olabilir”
15.43 Av. Selek, ByLock yorumuna da tepki gösterdi:
ByLock’u böyle yorumlarsanız, her telefon geldiğinde savcılığa başvurarak “Bana şu telefonlar geldi, yarın başıma iş gelmesin” dedirtmeye davetiye çıkarırsınız. ByLock’çu biri telefon etmişse, 150 bin ByLock’çu olduğunu düşünürsek, 5-10 milyon insan sanık hale getirebilir.
“Vakıf üyesi” suçlamasıyla tutuklu Günay, vakfın üyesi değil!
15.39 Av. Selek, müvekkili Turhan Günay’ın hakkında hiçbir suçlama olmadan, sadece “vakfın üyesi” denilerek tutuklandığını söyletip ekledi: “Müvekkilim vakfın üyesi değildir!”
15.36 Av. Alp Selek söz aldı. Bugüne dek olağanüstü tüm durumlarda vekillik görevini yerine getirdiğini ama böyle bir iddianameyle hiç karşılaşmadığını söyleyen Selek, “Vakıf iddiaları için İstanbul Ağır Asliye Ticaret Mahkemesi kurulsun, bu dava orada açılsın” önermesinde bulundu.
15.30 Duruşma aranın ardından yeniden başladı. Mahkeme başkanı, talepleri değerlendirmek için süreye ihtiyaç olduğunu söyleyip avukatlardan savunmalarını kısa tutulmasını talep etti.
14.10 Duruşmaya yemek arası verildi.
“Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, ordu, polis, MİT bilmiyor; biz mi bileceğiz?”
14.06 Av. Bahri Belen söz aldı.17-25 Aralık operasyonuna kadar “Hizmet Hareketi” denen Cemaat’in 15 Temmuz’da “darbeci” hale geldiğini belirtip “Bizim bildiğimiz ise iktidarın parçası olduğudur” dedi. Erdoğan’ın Din Şurası’nda “Milletimiz bizi affetsin” dediğini anımsatan Belen, “Suç duyurusu yapıldı mı? Cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların, ordunun, polisin, istihbaratın bilmediği örgüt yapısını ben mi bileceğim de bilerek isteyerek yardım edeceğim?” sorularını sordu.
Belen, Can Dündar’a ilişkin de konuştu. Dündar’ın suçlamalardan koktuğu için değil, devlet onun canını koruyamadığı için yurtdışına gittiğini ifade eden Belen, “Ayrıca Can Dündar’ın bu iddianamede yargılandığı suçtan derdest olan başka bir davası da var. Bu mükerrer” dedi.
“Rahatsızlık gerekçesine dayanmayacağız!”
13.29 – Hakim’den Güray Öz vekili Av. Adil Demirci’ye: “Müvekkilinizin bir rahatsızlığı var mı?”
– Av. Demirci: “Bu gerekçeye dayanmayacağız.”
Av. Atalay: “Ahmet Şık’ın sorgusu hukuksuz, yasak, acı, eğlenceli”
13.20 Ahmet Şık müdafii Av. Can Atalay söz aldı. Şık’ın hapishanede dahi gazetecilik yapmaya devam ettiğini, savunmasında 15 Temmuz darbe girişimini anlattığını söyleyen Atalay sözlerine şöyle devam etti:
Savcı önce 301’den başlamaya heves etti. Savcı “Ben bu soruları soracağım” dedi, sordu ve Ahmet hepsine cevap verdi. İfade Terörle Mücadele Şubesi’nde savcı tarafından alındı. Yasak sorgu yöntemidir. Tutanakta imzası olmayan sivil biri ifadeyi takip etti.
Twitter meselesi en acı ve eğlenceli olanı. Aynı konuda Anadolu Adliyesi’nde 7 Kasım’da ifade verdik çıktık. Şikayetçi Antep’ten gazeteci. Haberlerin en eskisi 2,5, en yenisi 2 senelik. “Açık ve yakın tehlike” varsa savcılık neden bu kadar bekledi? Başsavcılık görevini ihmal mı etmiş yoksa açık ve yakın bir tehlike yok mu?
Tipik bir Ahmet Şık sorgusu oldu ve tutukluluğa sevkten farklı bir gerekçe gösterildi. Savcı bize sorgu bittikten sonra “Şöyle bir haber var, cevap vermek ister misiniz?” dedi. Ahmet Şık “Siz mi soruyorsunuz Nazif Karaman mı?” diye karşı soruyu sordu.
Atalay, mahkemenin olay örgüsüne bağlı kalması gerektiğini belirterek tahliye talep etti.
12.35 Avukatlar beyanlarına devam ediyor:
- Av. Uğur Yetimoğlu: “Okur kitlesi ve dünya görüşünü değiştirmekten bahsediliyor ama bununla ne kast edildiği belli değil.”
- Musa Kart vekili Av. Tora Pekin: “O karikatürleri çizen kişi o karikatürlerde eleştirilen örgütlerle nasıl hareket eder?”
ByLock’çu telefonun numarası karakol çıktı
12.11 Hikmet Çetinkaya’nın müdafii Av. Burak Oder söz aldı. Çetinkaya’nın görüştüğü ByLock’çu telefon numarasını aradıklarını ve karşılarına karakolun çıktığını aktaran Oder, “Çetinkaya, davada yardım ettiği iddia edilen örgütlerden aldığı tehditler nedeniyle koruma altındadır, o nedenle polisi aramıştır. Çetinkaya’yı arayan numaralardan biri 0850’li numara. Bu bile iddianameye girmiş” dedi.
11.50 Avukatlar peşi sıra kısa kısa sözler aldı.
- Av. Mehmet Tokuç “‘Yargılanan gazeteci yok’ sözü kamu vicdanını rahatsız ediyor. Bu salonda gazeteciler gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanıyor” dedi.
- Av. Ayhan Erdoğan tahliye talebi konusunda dün söylediklerinin yeterli olduğunu belirtti.
- Av. Kaan Karcıoğlu da savcı ciddi bir soruşturma yapmış olsaydı takipsizlik kararı verileceğini ve adliyenin iş yükünden kurtulmuş olacağını söyledi.
11.35 Basın Kanunu’nda “yayın danışmanı” olmadığı iddiasını 11. maddedeki “eser sahibi sorumluluğu” ile açıklayan Bayraktar, “Ama iktidar mutlaka birilerini cezalandırmak istediği için sorumlu müdür yanına yayın müdürü de eklemiş. Kadri Gürsel’in gazetedeki statüsü Basın Kanunu çerçevesinde belirlenmiştir ve serbest bir statüdür, sorumluluğu yoktur” dedi. Bayraktar sözlerini tahliye talebi ile bitirdi.
11.14 Av. Köksal Bayraktar söz aldı. Bayraktar, “Basın hürdür, basın sansür edilemez. İnsan düşüncesi sınırlanamaz. Düşünce özgürlüğü var ise basın özgürlüğü de vardır. İkisi birbirinden ayrılamaz” diyerek sözlerine başladı.
“Kadri Gürsel vakıfta değil, ajansta değil, suç denilen tarihte gazetede de değil”
11.12 Koyuncu, Gürsel’in vakıfta hiçbir zaman yöneticilik yapmadığını, Yenigün Haber Ajansı’nda da bir görevi olmadığını, yayın politikasının değiştiği söylenen 2013’te gazetede çalışmadığını ve Gürsel hakkında Basın Kanunu kapsamında bir suç duyurusu da bulunmadığını aktardı.
Koyuncu, “Bugün buradan adalet fışkırsın demiyoruz, bunun olmayacağını biliyoruz ama hiç değilse bir kırıntı bekliyoruz. Ergenekon sırasında ‘FETÖ yargılanacak’ denseydi ‘Özgürlük geldi’ derdik; bu davada ‘Kadri Gürsel taraf olacak’ denseydi ‘Müştekidir’ derdik” dedi.
10.58 Kadri Gürsel’in vekili Av. İbrahim Koyuncu söz aldı.
Derhal beraat talebine “Koşul yok” gerekçesiyle ret
10.56 Av. Dizdar, günlerdir devam eden duruşmada usul hukukunun yerle bir edildiğine dikkat çekerek derhal beraat kararı talep etti. Mahkeme başkanı, “Değerlendireceğiz. Birtakım deliller hakkında araştırma yapmak gerekiyor. Derhal beraat koşulları yok” yanıtı vererek talebi reddetti.
10.52 Cumhuriyet Davası ilk duruşmasının son oturumu başladı. Söz Av. Ali Rıza Dizdar’da.
Cumhuriyet davası: Akın Atalay’dan tarihi savunma
Bülent Utku’nun savunması: “Cesaret hakkımı sonuna kadar kullanacağım”
Ahmet Şık: “Aradığınız örgüt siyasi parti kılığında ülkeyi yönetiyor”
Cumhuriyet Davası avukatlarından çağrı: Çağlayan Adliyesi’ne Özgürlük Nöbetine bekliyoruz
toplumsalhukuk / Sendika.Org