10 Ekim Katliamı Davası'nın 7.grup duruşması Ankara Adliyesi'nden görülmeye başladı
10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 7. grup duruşmaları Ankara Adliyesi’nde görülmeye başladı
Taraf yoklamaları yapıldı, gelen belgeler okunduktan sonra mağdur-müşteki avukatlarını temsilen öncelikle Av. Murat Kemal Gündüz söz alarak mahkemenin yazdığı müzekkerelere kamu kurumlarının cevap vermemesini eleştirerek şunları söyledi:
Av. Gündüz: “Mahkeme gücünü göstermeli”
Sayın mahkemenin müzekkere ile istediği bilgi ve belgeleri diğer mahkemelerde dahil olmak üzere kurumlar vermemektedir. Mahkemenizin yazdığı yanıtlara cevap verilmemektedir. Mahkemeniz tekit yazısı yazmasına rağmen bazı kurumlar yanıt vermiştir. Affedersiniz ama icra müdürlüğü bile bir müzekkere yazdığında hızlıca yanıt almaktadır. Ancak mahkemenin yazılarına cevap verilmemektedir. Mahkeme cevap vermeyen, bu davanın uzamasına neden olan kurumlar ile ilgili gerekeni yapmalı, yargının gücünü göstermelidir.
Av. Işık: “Barış demeye devam edeceğiz”
Gündüz’ün ardından söz alan Av. İlke Işık sözlerine gözaltına alınan TTB Merkez Komitesi’nin barış talebini dile getirerek başladı ve şunları söyledi:
Başından beri bu davayı takip eden, 10 Ekim günü yaralılara müdahale eden pek çok insanın hayatını kurtaran, dosyadaki gerçeklerin aydınlığa kavuşması için bir çok girişimde bulunan ve bu davada da katılma talebi kabul edilen TTB yöneticileri ve avukatları aramızda değiller. Çünkü aynı 10 Ekim de olduğu gibi bugün de barış dedikleri için TTB Merkez Komitesi’nin 11 üyesi gözaltında. Bizler ne olursa olsun bu davada, ülkede “barış” demeye devam edeceğiz.
Işık akabinde dosyanın soruşturma sürecini takip eden savcılar hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Işık’ın beyanlarının ardından duruşmaya 14.00’a kadar ara verildi.
Verilen aranın ardından mağdur-müşteki avukatları beyan ve taleplerini sıraladı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, güvenlik kameralarından elde edilen fotoğraflara ilişkin bilirkişi raporundaki fotoğraflar ekranlara yansıtılarak, hazır bulunanlara gösterildi.
Ardından sanıklara fotoğrafların kendilerine ait olduğunu kabul edip etmedikleri soruldu.
Sanıklardan Yakup Şahin, Hakan Şahin, Abdülmuttalip Demir, Metin Akaltın, Hacı Ali Durmaz, Nihat Ürkmez, Resil Demir, Talha Güneş, Yakup Karaoğlu ve Erman Ekici fotoğrafların kendilerine ait olduğunu kabul etti, ancak fotoğraflarda suç oluşturan eylemleri bulunmadığını savundu. Sanıklardan Esin Altıntuğ fotoğrafların kendisine ait olmadığını söylerken, Hüseyin Tunç, patlayıcı yapımında kullanılan amonyum nitratın götürüldüğü depoyu gören güvenlik kamerası görüntülerinden elde edildiği belirtilen görüntüyü hatırlamadığını kaydetti.
Müşteki avukatlarından Gündüz, Tunç’un, Nizip ve Bilecik’ten amonyum nitrat taşıdığı kamyonun Bursaplakalı ve mavi renkli olduğunu, fotoğrafta da bunun görüldüğünü ifade etti.
Tunç ise Yakup Şahin ile taşıma yaptıkları kamyonun daha büyük olduğunu ileri sürdü.
Müşteki avukatlarından Ahmet Özdel, sanıklardan Şahin’e, “Ankara’ya gelirken otomobilde yanında bulunan kişi kim? Halil İbrahim Durgun’un arabasındaki dördüncü kişi kim?” sorularını yöneltti.
Şahin ise otomobilde tek olduğunu, Durgun’un arabasında ise dördüncü kişiyi görmediğini öne sürdü.
Avukat Özdel, Gaziantep’teki bazı davalarda Yakup Şahin’in yanında bulunan kişinin Enver Özyağcı olduğuna yönelik beyanlar bulunduğunu bildirerek, “Sanık yalan söylüyor ve olayları anlatmıyor.” dedi.
Müşteki avukatlarından Eylem Sarıoğlu, DEAŞ’a ilişkin Elazığ 2. Ağır Ceza ve Gaziantep 2. Ağır Ceza mahkemelerinde açılan davalar bulunduğunu bildirdi ve dava dosyalarından bazı bölümleri okudu.
Sanıklardan Erman Ekici’nin, 2014’te Suriye’ye gittiğinin bilindiğini, ancak gar saldırısına kadar Ekici’nin terör kapsamında soruşturulmadığını savunan Sarıoğlu, ihmali olanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Sarıoğlu, daha sonra Gaziantep ve Elazığ’da açılan davalardan elde ettikleri fotoğrafları ekranlardan, sanıklardan Nihat Ürkmez, Yakup Karaoğlu ve Erman Ekici’ye göstererek, fotoğraflardaki kişileri ve yerleri sordu.
Ürkmez sorulara yanıt vermezken, “Tek bir delil olmadığı halde buradayım.” iddiasında bulundu.
Yakup Karaoğlu da gösterilen fotoğraflarda yanında bulunan kişileri tanımadığını savundu.
Karaoğlu’nun sorgusu sırasında bazı müşteki avukatlarıyla bir sanık arasında tartışma yaşandı.
Bu sırada Karaoğlu da müşteki avukatlarına tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın uyarılarına rağmen yüksek sesle tepkisini sürdüren Karaoğlu, jandarma tarafından salondan çıkarıldı.
Yine aynı anlarda izleyicilerden “Pis faşist” diyen bir kişi de salon dışına alındı.
Sanık Erman Ekici ise sorulara çoğunlukla, “Tanımıyorum.” ve “Hatırlamıyorum.” yanıtları verirken, bir soru üzerine “terör örgütü için taşımacılık yapmadığını” söyledi.
Avukat Karaoğlu, “Ekici’nin sorumluğu sadece Gaziantep’te verilen görevleri yapmak değil. Birçok ile de örgütsel faaliyetle gitmiştir.” dedi.
“Dijital verilere ilişkin raporlar eksik”
Soruşturmanın genişletilmesine yönelik talepleri dinlenen avukatlardan Erkan Ünüvar, dosyaya giren dijital verilere ilişkin bilirkişi raporlarında ciddi eksiklikler olduğunu, bu durumu daha önce de belirtmelerine rağmen eksikliklerin giderilmediğini ifade etti.
Bilirkişi raporlarında hangi verinin kime ait olduğunun anlaşılamadığını savunan Ünüvar, bazı sanıklar için raporların üstünkörü hazırlandığını iddia etti.
Ünüvar, tüm sanıklar hakkında dijital verilerin detaylı dökümünün yapılmasını istediklerini aktardı.
Gaziantep’teki dosyada bulunan dijital verilerin dava dosyasına kazandırılmasını isteyen Ünüvar, bazı yabancı kişilerin sanıklarla irtibatının olduğunu tespit ettiklerini bildirerek, bu kişilerin telefonlarına ait HTS kayıtlarını talep etti.
Avukat Senem Doğanoğlu da Türkiye’nin de üyesi bulunduğu çeşitli kurumların DAEŞ mensuplarının insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmaları yönünde görüş belirttiğini, bazı uluslararası mahkemelerin DEAŞ mensuplarını sadece terör örgütü üyeliğinden değil, soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekten de yargıladığını söyledi. Doğanoğlu, 102 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili 36 sanığın, üzerine atılı suçların yanı sıra ayrıca insanlığa karşı suç işlemekten de yargılanmasını istediklerini, Türk kanunlarının buna izin verdiğini söyledi.
Müşteki avukatları, aralarında sanıklar Resul Demir’in eşi Ceren Demir ve Yakup Şahin’in eşi Şükran Şahin’in de bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Avukatların beyanlarının ardından mahkeme heyeti, yarın devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.
10 Ekim Katliamı Davası’nın altıncı grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Katliamı Davası’nda 6. grup duruşmaların ilk günü tamamlandı
10 Ekim Davası’nda 6. grup duruşma tamamlandı
10 Ekim Katliamı Davası’nın beşinci grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Katliamı Davası’nın 5. grup duruşmasının ilk günü tamamlandı
10 Ekim Katliamı Davası’nın dördüncü grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Davası’nın 4. grup duruşmasında ilk gün: Sanıklar ailelere ve avukatlara saldırmaya çalıştı
10 Ekim Katliamı Davası’nın üçüncü grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Davası’nın 3. grup duruşmasının ilk günü tamamlandı
10 Ekim Davası’nın 3. grup duruşmasında ikinci gün tamamlandı
10 Ekim Katliamı Davası’nın ikinci grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Davası’nın ikinci duruşması: IŞİD’li Halil İbrahim Durgun’un eşi tutuklandı
10 Ekim Davası’nın ikinci grup duruşmalarında ikinci gün: 16 ay sonra ilk defa aileler söz aldı
10 Ekim Davası’nın ikinci grup duruşmalarında dördüncü gün: aileler yargılamaya devam ediyor
10 Ekim Davası’nın ikinci grup duruşması tamamlandı bir sonraki duruşma mayısta
10 Ekim Katliamı Davası’nın birinci grup duruşmalarını gün gün okumak için:
#10EkimKatliamıDavası ‘nda 4. gün: tutuksuz sanık Suphi Alpfidan tutuklandı
toplumsalhukuk