2017 yılının Şubat ayı içerisinde Anayasa Mahkemesi'nce ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce yayımlanan önemli kararların özetleri yayınlandı
2017 yılının Şubat ayı içerisinde Anayasa Mahkemesi’nce ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce yayımlanan önemli kararların özetleri yayınlandı
anayasagundemi.com isimli internet sitesinde aylık olarak önemli AYM ve AİHM kararlarının özetleri yayımlanıyor. anayasagundemi.com Şubat 2017 yılına ait önemli karar özetlerini açıkladı. AİHM’in açıkladığı kararların arasında Türkiye’den de bir karar bulunuyor.
AYM Kararları
İşkence Yasağı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü
10 Şubat 2017
Utku Kalı Başvurusu, Başvuru no. 2014/1358, Karar tarihi: 12.01.2017
Askeri savcının bilgisi ve kararı olmadan gözaltına alınan ve gözaltında kötü muamele gören başvurucunun şikayetlerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi – Kötü muamele yasağı bağlamında etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlali
İHAM Kararları
Yaşam Hakkı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü
S.K. v. Rusya, Başvuru No: 52722/15, Karar Tarihi: 14.02.2017
Geçici iş vizesi ile Rusya’ya gelen, fakat vize süresinin sona ermesinden sonra burada kalmaya devam eden ve sonrasında bir Rus vatandaşı ile evlenen Suriyeli başvurucu hakkında Suriye’ye sınırdışı edilmesi yönünde karar alınan ve geçici sığınma taleplerinin Rusya tarafından reddedilen başvurucunun Suriye’ye sınırdışı edilmesi kararının uygulanması halinde bölgede yaşanan şiddet olayları nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar göreceği ve yaşam hakkının ihlalini teşkil edeceği iddiası – Başvurucunun sınırdışı edilmemesi için İç Tüzüğün 39. maddesi uyarınca geçici tedbir kararı veren Mahkeme, başvurucunun sınırdışı edilmesi halinde yaşam hakkı ve işkence yasağının ihlal edilebileceğine, yaşam hakkı ve işkence yasağıyla bağlantılı olarak etkili başvuru yolunun ihlal edildiğine ve özgürlük ve güvenlik hakkı bağlamında İHAS’ın 5/1 ve 5/4 maddelerinin ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca İHAS’ın 46. maddesi uyarınca başvurucunun derhal tahliye edilmesinin yerinde olacağına karar verdi.
İşkence Yasağı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü
Ovakimyan v. Rusya, Başvuru no. 52796/08, Karar tarihi:21.02.2017
Suren Ovakimyan’ın sivil giyimli üç kişi tarafından sokakta kelepçelenip başına plastik torba geçirilerek üzerinde herhangi bir işaret olmayan araca bindirilip ormana götürülmesi, ormanda cinayet işlediğini itiraf etmesi için dövülerek elektrik şok verilmesi, ertesi gün yine işkence gördüğü geçici gözaltı merkezinden alınarak bir kez daha dövülüp tabancayla tehdit edilip bir çukurun içine atıldıktan sonra canlı olarak gömülmekle tehdit edilmesi, gözaltı merkezine geri götürüldükten sonra soruşturmacının isteği üzerine suçlamalara ilişkin bir kabul ve itiraf mektubu imzalatılması, soruşturma sırasında Ovakimyan’ın böyle bir imza atmadığı, soruşturmacının Ovakimyan’ın imzasını taklit ettiği iddiasına karşı etkili bir soruşturma başlatılmaması – Mahkeme başvurucunun gördüğü muamelenin ‘işkence’ olduğuna karar vererek işkence yasağının ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlaline karar verdi. [Bu başvuruda ayrıca özgürlük ve güvenlik hakkının da ihlal edildiğine karar verildi.]
Müftüoğlu ve Diğerleri v. Türkiye, başvuru no. 34520/10, Karar tarihi: 28.02.2017
Bilim Araştırma Vakfı’na karşı başlatılan operasyon kapsamında 12 Kasım 1999 tarihinde suç örgütü üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan başvurucuların gözaltında işkence gördükleri iddiasıyla polislerden şikayetçi olması, şikayete karşı önce takipsizlik kararı verilmesi daha sonra yeniden açılan davada polisler hakkında beraat kararı verilmesi, temyiz edilen bu davada Mart 2015 itibarıyla hala karar verilmemiş olması – İnsanlıkdışı muamele yasağını etkili şekilde soruşturma yükümlülüğünün ihlali
Özgürlük ve Güvenlik Hakkı
Ilnseher v. Almanya, Başvuru no. 27075/14, Karar tarihi: 02.02.2017
Başvurucunun cinsel saldırıda bulunarak bir kadını öldürmesinden dolayı yargılanıp mahkumiyet süresini tamamlaması, fakat yerel mahkemenin bir kriminolog ve bir psikiyatri uzmanı tarafından hazırlanan ve başvurucunun serbest kalması halinde bir kadına yine cinsel saldırıda bulunma riski olduğunu ortaya koyan raporları dikkate alarak önleyici olarak tutukluluk halinin devamına karar vermesi, başvurucunun yerel mahkeme kararına itiraz etmesi, itirazının yerel mahkeme ve federal anayasa mahkemesi nezdinde sonuçsuz kalması, bunun üzerine başvurucunun tutukluluk halinin halihazırda devam etmesi sebebiyle devlet tarafından özgürlük ve güvenlik hakkı ile adil yargılanma hakkının ayrıca ceza süresi bittiği halde tutukluluğu devam ettiğinden hareketle kanunda düzenlenen mahkumiyet süresinden daha uzun süre tutulduğunu belirterek 7. maddesinin ihlal edildiği iddiası – Mahkeme’nin başvurucunun mental ve psikolojik durumunu göz önüne alarak tedbir olarak uygulanan tutukluluğun “ceza” olarak nitelendirilemeyeceğine karar vermesi nedeniyle 5., 6. ve 7. maddeden ihlal yok.
Martins O’Neill Pedrosa v. Portekiz, Başvuru no: 55214/15, Karar tarihi: 14.02.2017
1995 doğumlu başvurucuya suç isnat edilmesinin ardından başvurucunun 27 Şubat 2015 tarihinde tutuklu yargılanmasına karar verilmesi, başvurucunun 19 Mart 2015 tarihinde bu kararın hukukiliğine karşı yaptığı itirazın savcının görüşü de alınıp başvurucuya iletildikten 51 gün sonra Mahkeme tarafından reddedilmesi – İHAS’ın 5. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tutukluluğun hukukiliği konusundaki itirazlarda hızlı karar verilmesi hakkının ihlali
Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Hakkı
İrfan Güzel v. Türkiye, Başvuru no. 35285/08, Karar tarihi: 07.02.2017
Silah kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan ve telefonları dinlenen başvurucunun 2008 yılında Irak’ta yaşayan bir kişiyle silah transferi için anlaştığının öğrenilmesinden sonra silah ve mermilerle yakalanıp tutuklanması, telefon kayıtlarına dayanılarak 12 yıl 6 ay hapis cezası alması – CMK’nin 135. maddesine dayanılarak yapılan iletişimin denetlenmesinde işleminde keyfilik olmadığı gerekçesiyle 8. maddeden ihlal yok. [Ancak Mahkeme, geriye doğru iletişimin denetlenmesi tedbirine karşı etkili başvuru yolu olmadığı gerekçesiyle 13. maddenin ihlal edildiğine karar verdi.]
Rubio Dosamantes v. İspanya, Başvuru no. 20996/10, Karar Tarihi: 21.02.2017
İspanya’da ünlü bir pop şarkıcısı olan başvurucunun özel hayatı hakkında televizyon programlarında menajerinin yaptığı açıklamaların, erkek arkadaşı ve cinsel yönelimi hakkındaki yapılan haberlerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasıyla menajer ve televizyon programı yapımcıları aleyhinde açtığı davanın reddedilmesi – Başvurucunun yalnızca ünlü olmasının özel hayatının kamu menfaati taşımasını gerektirmediği, televizyonda yer alarak medyadan işi için faydalanmasının doğrulamadığı sözlerinin yayınlanmasına izin vermeyeceği, gazetecilerin ünlü kişilerin özel hayatları hakkında haberleri yaparken sağduyulu olmaları gerektiği gerekçesiyle 8. maddenin ihlali
İfade Özgürlüğü
Bubon v. Rusya, Başvuru no. 63898/09, Karar tarihi: 07.02.2017
Hukuk dergilerine ve internet sitelerine makaleler de gönderen bir avukat olan başvurucunun seks işçiliğiyle ilgili yazmak istediği bir makale için polis karakoluna bu konuyla ilgili ellerindeki istatistikleri paylaşmaları için yaptığı başvurunun suçlara ilişkin genel istatistiğin kamuoyuyla paylaşıldığı ama başvurucunun istediği bilginin polis tarafından hazırlanmadığı gerekçesiyle reddedilmesi – Bilgiye erişim hakkı bağlamında ifade özgürlüğü ihlal edilmemiştir.
Selmani ve Diğerleri v. Makedonya, Başvuru no. 67259/14, Karar tarihi: 09.02.2017
2013 yılında Meclis’te yapılan bütçe görüşmeleri sırasında tartışma çıkması üzerine görüşmeleri izleyen gazetecilerin güvenlik tarafından zorla Meclis’ten çıkartılması – İfade özgürlüğünn ihlali [Mahkeme bu başvuruda herhangi bir gerekçe gösterilmeden başvurucuların ısrarlı taleplerine rağmen şikayetlerini inceleyebilecek ilk ve tek makam olan AYM önünde duruşma yapılmamasını ve başvurucuların şikayetlerini sözlü olarak ifade etmesine izin verilmemesini 6. maddeye aykırı buldu.]
Orlovskaya Iskra v. Rusya, Başvuru no. 42911/08, Karar Tarihi:21.02.2017
2007 yılında Rusya’nın Orel bölgesinde basılmakta olan bir gazete olan ve Komünist Parti tarafından finanse edilen Orlovskaya Iskra gazetesi, Orel bölgesinin valisi ve Federasyon Konseyi’nin eski başkanı olan ve o sırada Federasyon Konseyi’nde yapılacak seçimlerde Birleşik Rusya Partisi’nin bölge listesinde 1 numarada yer alan Stroyev hakkında yazılan yazıda oldukça eleştirel bir üslupla; rüşvet aldığına, akraba ve yakınları kayırdığına, kendini ve uygulamalarını eleştiren kamuya açık bir gazeteyi kapattığına ve kendisi aleyhine halka açık bir şekilde konuşan bir kişi hakkında dava açtığına ilişkin yazılan yazılar sebebiyle Orlovskaya Iskra gazetesinin bölgedeki seçim komitesi tarafından idari suçlardan cezalandırılarak 35,000 ruble (o zaman için yaklaşık bin euro) para cezasına çarptırılması – İfade özgürlüğünün ihlali
D’Alconzo v. İtalya, Başvuru no: 64297/12, Karar tarihi: 23.02.2017
Başvurucunun eski kız arkadaşının iki çocuklarıyla birlikte İtalya’yı terk edip Amerika’ya yerleşmesi üzerine açılan uluslararası çocuk kaçırma davasından sonra aynı gün annenin, başvurucunun iki çocuklarını da taciz ettiğine dair şikayette bulunması, bu nedenle açılan ceza davasının ilk bir senesinde başvurucunun çocukları görememesi ve daha sonra ise sosyal hizmetler nezaretinde kısıtlı bir biçimde görüşebilmesi ve üç sene sonunda başvurucunun cinsel taciz suçundan beraat etmesi – Başvurucu hakkındaki ceza davasının uzunluğu nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlali
Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü
Navalny v. Rusya, Başvuru no. 29580/12, Karar tarihi: 02.02.2017
Rusya’da popüler bir blogger ve muhalefet lideri olan başvurunun 2012-2014 yılları arasında katıldığı yedi barışçıl eylem sırasında gözaltına alınıp tutuklanması ve idari cezalar alması – Tanınan bir siyasetçinin geniş medya takibi altındayken barışçıl bir eyleme katıldığı için gözaltına alınmasının yaratacağı caydırıcı etki nedeniyle 11. maddenin ihlali [Mahkeme burada Rusya’daki kanuna göre yalnızca olay yerinde rapor tutulamayan durumlarda karakola gidileceğinin belirtilmesine rağmen bu kuralın neden başvurucu hakkında uygulanmadığının ortaya konamaması nedeniyle 5. maddenin, yalnızca ve daha sonra kontrol de etmeden polisler tarafından ileri sürülen beyanlara dayanılarak başvurucu hakkında idari cezalar verilmesi nedeniyle 6. maddenin ihlal edildiğine karar verdi. Kararın muhalefet şerhi bölümünde ayrıca başvurucunun politik amaçlarla haklarının ihlal edildiği iddiasına dair 18. madde altında bir tartışma da var.]
Lashmankin ve Diğerleri v. Rusya, Başvuru no. 57818/09, Karar tarihi: 07.02.2017
Öldürülen insan hakları savunucularını, gazetecileri, seçim hilelerini, polis devletini protesto etmek, Putin’i istifaya çağırmak ve LGBT Onur Yürüyüşü düzenlemek amacıyla 2009-2012 yılları arasında aralarında Anayasa Mahkemesi, adliye, karakol ve valilik gibi binaların da olduğu yerlerde çeşitli eylemler yapan 23 başvurucunun önceden izin almak için yaptıkları başvuruların eylemin yeri, zamanı ya da konusu nedeniyle reddedilmesi, alınan geniş güvenlik önlemlerine rağmen ve izin verilse bile eylemlerin dağıtılması, bazı eylemcilerin tutuklanıp idari cezalara çarptırılması – 11. madde ihlali [Mahkeme bu başvuruda başvurucuların izin taleplerine yetkililer tarafından bir cevap verilmemiş olması nedeniyle başvurucuların bu duruma karşı başvuru yapamadıklarını, bunun da 13. maddeyi ihlal ettiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca eylemler sırasında o an ifadeleri alınıp bırakılabilecekken tutuklanıp idari ceza alan üç başvurucunun 5. ve 6. maddede güvence altına alınan haklarının da ihlal edildiğine karar verdi.]
Ayrımcılık Yasağı
Mitzinger v. Almanya, Başvuru no. 29762/10, Karar tarihi: 09.02.2017
2009 yılında hayatını kaybeden babasının mirasından yararlanmak için mahkemeye başvuran başvurucunun talebinin babası tarafından tanınmış olmasına rağmen ‘evlilikdışı çocuk’ olduğu gerekçesiyle reddedilmesi – Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı bağlamında ayrımcılık yasağının ihlali
Bireysel Başvuru Hakkı
Artur Parkhomenko v. Ukrayna, Başvuru No: 40464/05, Karar Tarihi: 16.02.2017
Silahlı soygun nedeniyle hakkında ceza kovuşturması yürütülen ve yedi yıl süre ile hapsine karar verilen başvurucunun öncesinde bu hakkı kullanmayacağını belirtmesi fakat sonradan adli yardım talebi olmasına rağmen kendisine avukat sağlanmadan gerçekleştirilen sorgusunda suçu kendisinin tek başına işlediğini belirttiği, tehdit edilmesi nedeniyle birkaç kez ifadesini değiştirmek zorunda kaldığına dair beyanları, tüm bu sebeplerle adil yargılanma hakkının ve adli yardım talebine ilişkin belgenin bir kopyasının kendisine sağlanmaması nedeniyle bu belgeyi Mahkeme’ye sunamaması ve bu sebeple bireysel başvuru hakkının ihlal edildiği iddiası – 34. maddenin ihlali [Mahkeme bu başvuruda adil yargılanma hakkı ve kendi seçimine dayalı adli yardımdan yararlanma hakkından ihlal bulmadı.]
Kaynak: anayasagundemi.com