Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Muharrem Özen, hukuk fakültesindeki akademisyenlere önce randevu verdi. Sonrasında ise görüşmeyi iptal etti
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Muharrem Özen, hukuk fakültesindeki akademisyenlere önce randevu verdi. Sonrasında ise görüşmeyi iptal etti
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi akademisyenleri kendi fakültelerinden ihraç edilen dört akademisyenin durumu ve akademi üzerindeki baskıları konuşmak üzere Dekan Vekili Muharrem Özen’den randevu talebinde bulundu. İçinde 1980 darbesinde ihraç edilen fakültenin öğretim üyelerinden Nurkut İnan’ın da bulunduğu heyete 3 Mart için randevu verildi. Randevunun verilmesinden 3 gün sonra Özen’in “iş yoğunluğu” gerekçesiyle görüşmeyi iptal ettiği öğrenildi.
Yiğiter: Muharrem Özen Ankara Hukuk OHAL müdürüdür
Konuyla ilgili toplumsalhukuk olarak görüşlerine başvurduğumuz Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen akademisyen Dr. Cenk Yiğiter şu ifadelere yer verdi:
Muharem Özen seçilmemiş atanmış bir dekandır. Okulumuzda yapılan ihraçlarda etkisi vardır. Kendisi öğrencisi olduğu hocalara randevu vermemektedir. Dekan vekili olmasından itibaren fakülte akademik kurulunu toplamamaktadır. Kendisi tam anlamıyla Ankara Hukuk OHAL müdürüdür. Kendisi fakülte tarihinin en kötü dekan vekilliği görevini sürdürmektedir. Muharrem Özen görevinden sonra nasıl meslektaşlarıyla konuşabilecek selamlaşacak?
Randevunun iptal edilmesi üzerine Prof. Dr. Türkan Yalçın Sancar, Dekan Muharrem Özen’in kararından dönmesi için açıklama da bulundu.
Sancar: Bir fakülte yöneticisinin hocalarına, asistanlarına arkasını dönmeye hakkı yoktur
Sancar, Dekan Vekili Muharrem Özen döneminde hiçbir akademik kurul toplantısı yapılmadığını belirterek, “Bir Fakülte’nin yöneticisinin o Fakülte’nin hocalarına, asistanlarına arkasını dönmeye, onları ve sorunlarının görmezden gelmeye hakkı yoktur. Hocalara randevu vermek, akademik kurulu toplamak bir lütuf değil, görevdir” dedi.
Türkan Yalçın Sancar’ın yayınlamış olduğu açıklamanın tam metni şöyle:
Değerli hocalarım, meslektaşlarım
15 Şubat Çarşamba günü geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirdik ve önemli değerlendirmelerde bulunduk. Özellikle emekli hocalarımızın önerisiyle, bazı görüşmelerin yapılmasının doğru olacağı sonucuna ulaşıldı. Ayrıca süreç konusunda şeffaf olunacağı ve gerekli bilgilendirmelerin yapılacağı konuşuldu.
Bu bağlamda, akademik kurulun çok uzun zamandır toplanmadığı ve Dekan Vekili Muharrem Özen döneminde hiç toplantı yapılmadığı dikkate alınarak; oluşturulacak küçük bir heyetle, dekan vekilinden randevu alınması ve akademik kurulun toplanması için talepte bulunulması; aynı heyet tarafından Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’ten randevu alınarak görüşülmesi kararlaştırılmıştı.
Toplantımızın akabinde, heyet adına-ki içinde Nurkut İnan hocamız da var- Prof. Dr. Gülriz Uygur hocamız randevu taleplerinde bulundu.17 Şubat Cuma günü Dekan Vekili Prof. Dr. Muharrem Özen, 3 Mart saat 10.00’a randevu verdi. Ancak Cuma günü verdiği randevuyu 19 Şubat Pazartesi sabahı iptal etti. Randevuyu bir başka güne ertelemedi, iptal etti. Gerekçe olarak da “iş yoğunluğu”nu gösterdi.
İki gün bekledik, yanlıştan döner mi diye…
Tamamen şahsi kanaatim şöyledir:
Bir Fakülte’nin yöneticisinin o Fakülte’nin hocalarına, asistanlarına arkasını dönmeye, onları ve sorunlarının görmezden gelmeye hakkı yoktur. Hocalara randevu vermek, akademik kurulu toplamak bir lütuf değil, görevdir. Bu tutum bürokratik kurallar, akademik gelenekler bir ana, nezaket kurallarına da aykırıdır.
Hiçbir “iş” bu Fakülte’nin asli unsuru olan hocaların, asistanların sorunlarından daha önemli olmamalıdır.
Rektör ve YÖK’ten randevu taleplerimize henüz bir yanıt gelmemiştir. Bilgilerinize… Saygıyla.
toplumsalhukuk