Geçtiğimiz yıl Saray’da hakim ve savcıların Erdoğan’ı ayakta alkışladığı anlara sahne olan adli yıl açılışı bu yıl Yargıtay Büyük Genel Kurul Salonu’nda gerçekleşti. Erdoğan’ın katılmadığı açılışa, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu avukatlar törenden dışlandığı için katılmadı. Geçtiğimiz yıl “yargı bağımsızlığı” gerekçesiyle katılmayan Kemal Kılıçdaroğlu ise bu yıl açılışta yerini aldı
Geçtiğimiz yıl Saray’da hakim ve savcıların Erdoğan’ı ayakta alkışladığı anlara sahne olan adli yıl açılışı bu yıl Yargıtay Büyük Genel Kurul Salonu’nda gerçekleşti. Erdoğan’ın katılmadığı açılışa, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu avukatlar törenden dışlandığı için katılmadı. Geçtiğimiz yıl “yargı bağımsızlığı” gerekçesiyle katılmayan Kemal Kılıçdaroğlu ise bu yıl açılışta yerini aldı
Adli yıl açılışı geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da tartışmalı geçti. Geçen yıl Saray’da Erdoğan’ın ayakta alkışlandığı adli yıl açılışı bu yıl Yargıtay Büyük Genel Kurul Salonu’nda gerçekleşse de Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in gündeminde adaletten çok Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşları yer aldı.
“Sırf alkışlamak için gitmeyiz”
Dün (5 Eylül) Yargıtay Büyük Genel Kurul Salonu’nda gerçekleşen Adli Yıl Açılış Töreni öncesi hem TBB Başkanı Metin Feyzioğlu hem de İstanbul ve Ankara baroları açıklamalar yapmıştı. Feyzioğlu, avukatların açılıştan dışlanması nedeniyle katılmayacağını açıklayarak şu ifadeleri kullanmıştı:
3 yıl öncesine kadar Türkiye’de çok doğru ve sağlıklı bir yargısal gelenek vardı. Yargıtay Başkanı ve Türkiye Barolar Birliği, yargının sorunlarını, devleti yönetenler ve yönetmeye talip olanlar önünde konuşurdu. Söylediklerimizin doğruluğundan rahatsız olanlar, sudan bahanelerle bu konuşmanın dayanağı olan kanun maddesini değiştirdiler. Yine de kanunda açık hüküm olmasa da uygulama devam edebilirdi. Ancak Yargıtay siyasi iktidarın dediğini yapmayı tercih etmiştir. Bizi Adli Yıl açılışına konuşmacı olarak değil, dinleyici olarak davet etmiştir. Anlaşılan kendi kendilerine konuşup, kendi kendilerine dinleyecekler. Doğruların söylenmesinden ve duyulmasından bazıları memnun olmuyor demek ki…
Biz gerçek sorunların hiç kimseden çekinilmeksizin konuşulmadığı bir yere sırf alkışlamak için gitmeyiz. Yargıtay’dan da kendisine ve şanlı tarihine yakışanı yapmasını ve geleneği yeniden başlatmasını bir kez daha talep ediyoruz.
“Ankara Barosu avukatların dışlandığı bu törende yer almayacaktır”
Ankara Barosu da yaptığı açıklamada törende yer almayacaklarını ifade etti. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
Yıllardır çözülmeyen yargı sorunu, son Anayasa değişikliği ile artık Türkiye’nin en önemli meselesi haline dönüşmüştür. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ihlal edilmiş; Hakimler Savcılar Kurulu siyasi iktidara bağlanmış; yargı, daha bağımlı ve daha taraflı hale getirilmiştir.
Ülkemizde ne yazık ki çok yüksek olmayan adalete güven duygusu, son Anayasa değişikliği ve beraberinde gelen keyfi uygulamalar nedeniyle derinden sarsılmıştır.
Mülkün yani devletin temeli olan adalete güveni arttırmanın tek yolu, kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyen düzenlemelerden derhal vazgeçmek; elbirliğiyle bağımsız, tarafsız, hızlı ve adil bir yargı düzeni yaratmaktır.
Bu konuda en büyük görev de siyasi iktidara düşmektedir. Öncelikle devleti yönetenlerin, kuvvetler ayrılığı ilkesine, yargı erkinin eşitler arasında birinci erk olduğuna, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne ve evrensel hukuk kurallarına inanması ve saygı duyması gerekmektedir.
Yeni Adli Yıl’ın açılışının Saray’da yapılmasından vazgeçilmiş olması önemlidir. Ama yargının üç eşit ayağından biri olan bağımsız savunmayı temsil eden avukatların bu yılki açış töreninde de dışlanmış olması, asla kabul edilemez. Ankara Barosu, avukatların dışlandığı bu törende yer alamayacaktır.
“Adaletsiz savunma, savunmasız adalet olmaz”
İstanbul Barosu ise “Adaletsiz savunma, savunmasız adalet olmaz” ifadelerinin yer aldığı açıklamayla OHAL’in fiili bir rejime dönüştüğünü, KHK’lerle TBMM’nin işlevsiz kılındığını ve savunma hakkının yok sayıldığını belirtti.
Tüm eleştirilere rağmen Adli Yıl Açılış Töreni dün (5 Eylül) gerçekleşti. Yargıtay Başkanı’nın konuşma yaptığı törene Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz katılırken Erdoğan katılmadı.
Gündemde adalet değil maaş yer aldı
Törende 36 sayfalık bir konuşma hazırlayan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, bu konuşmanın bazı bölümlerini okumadı. Cirit’in katılanlara kitapçık halinde dağıtılan konuşmada “Kuvvetler Ayrılığı ve Hukuk Devleti” bölümünü okumadı. Cirit’in okumadığı bölümde “Yargıtay’ın kurulmasında etken olan en önemli nedenlerden biri ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesidir. Günümüz terminolojisi ile ifade etmek gerekirse, temel hak ve özgürlüklerin korunması, yargının yürütmeden ve hükümetten ayrı ve bağımsız olmasına bağlıdır” ifadeleri yer alıyordu. Cirit bunun yerine Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarının Anayasa Mahkemesi üyelerinden az olmasına değindi. Maaş azlığından yakınan Cirit’in eleştirdiği tek konu da bu oldu.
Erdoğan’ın açılış töreninin ardından akşam TBMM’de gerçekleşen resepsiyona da katılmaması dikkat çekti.
toplumsalhukuk