10 Ekim Katliamı Davası’nın 5. grup duruşması tamamlandı: Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi

10 Ekim Katliamı’nın ikinci yıldönümüne 15 gün kala katliamın 5. grup duruşması Ankara Adliyesi'nde görüldü. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma grubu 22-23 Kasım tarihlerinde görülecek

10 Ekim Katliamı’nın ikinci yıldönümüne 15 gün kala katliamın 5. grup duruşması Ankara Adliyesi’nde görüldü. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma grubu 22-23 Kasım tarihlerinde görülecek

18.55: Mahkeme duruşmayı 22-23 Kasım 2017 saat: 10.00’a erteledi.

18.40: Verilen aranın ardından duruşmada devam ediyor. Mahkeme ara kararlarını açıklıyor:

Bilirkişi raporlarının dönüşünün beklenmesine,
Gaziantep Ağır Ceza Mahkeme’lerine yazılan ve cevap verilmeyen müzekkerelerin TEKİDİNE,
Yunus Durmazın ölüm olayı ile ilgili Adli Tıp Raporu’nun ve olay yeri görüntülerinin Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nden TEKİDEN istenilmesine,
Bir kısım kamu görevlilerinin dinlenilmesi talebi ile ilgili daha önce RET kararı verildiğinden yeniden REDDİNE,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kamu görevlileri ile ilgili yürüyen soruşturmada müfettiş raporunun ve soruşturma dosyasında yer alan idari raporların bir suretinin temini için müzekkere yazılmasına,
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne mobese kayıtlarının gönderilmesi hususunda cevap verilmediğinden, bu müzekkerenin TEKİDİNE,
Sanıkların kırmızı bültenle aranması hususunda Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkere cevaplarının beklenmesine,
Mehmeddin Baraç’ın epilepsi rahatsızlığı nedeniyle ilgili hastane raporunun beklenmesine,
Haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan firari sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının temini için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına,
Dinlenilmek üzere hazır edilmesi istenen ancak hazır edilmeyen iki polis memurunun mahkemede dinlenilmesine,
Müşteki avukatları tarafından HTS kayıtlarının getirtilmesi taleplerinin kabulü ile ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
Bir kısım müşteki-mağdur avukatlarının bir kısım sanıklar yönünden suç duyurusunda bulunulması taleplerinin duruşma kayıtlarının çözümü yapıldıktan sonra talep doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığı’na evrakın gönderilmesine,
Sanıkların TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ.

17.25: Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaasının ardından duruşmaya 18.30’a kadar ara verildi.

17.24: Cumhuriyet Savcısı mütalaasını sunuyor. Savcı tahliye taleplerinin reddi ile, tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini, müşteki avukatlarının bir kısım kamu görevlilerinin dinlenilmesi taleplerinin reddine karar verilmesini mütalaa etti.

17.15: Bir kısım sanıklar tarafından mğadur-müşteki avukatlarının tehdit ve hakaretlere maruz kalması nedeniyle Av. Tugay Bek beyanda bulundu. Av. Bek, mahkemeden sanıklardan Talha Güneş ve Mehmeddin Baraç hakkında avukatlara yönelik hakaret ve tehditlerinden dolayı suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

17.14: Sanık savunmaları tamamlandı.

17.13: Sanık Hatice Akaltın beyanda bulunuyor.

Hatice Akaltın: Esin Altuntuğ’un benim hakkımda söylediklerini kesinlikle kabul etmiyorum. Kendisi asıl koğuş arkadaşlarına ben eşimle 3 yıl önce Halep’teydim demiş. Otursun önce bunu açıklasın bana iftira atacağına. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum tahliyemi talep ediyorum.

17.10: Sanık Esin Altıntuğ savunmasına başladı.

Sanık Esin Altıntuğ: Hatice Akaltın cezaevinde koğuş arkadaşlarına “ben burdan çıkınca Suriye’ye gideceğim. İsterseniz sizi de götürebilirim” diyormuş. Bunu size ispatlayacak teyit edecek kişilerin isimlerini isterseniz sayın mahkemeye sunabilirim. Ben Üniter devlet sistemine saygı duyuyorum, anayasa düzeni filan değiştirmeye çalışmadım. Ben suçsuzum. Cezaevinde hastaneye giderken PKK’lıların saldırısına uğradım. 4 kişi beni darp etti IŞİD’lisin sen diye. Haksız yere darp edildim.

16.55: Sanık Baraç kendi savunmasını bıraktı diğer sanıkların savunmalarını yapmaya başladı. Sanık Baraç tüm sanıkların tek tek isimlerini zikrederek neden suçsuz olduklarını anlatıyor.

16.40: Verilen aranın ardından duruşma sanık Mehmeddin Baraç’ın savunması ile devam ediyor.

15.20: Sanık Mehmeddin Baraç beyanlarında ailelere saldırdı. Ailelerin tepkisi dinmeyince duruşmaya 16.30’a kadar ara verildi.

14.57: Sanık Yakup Karaoğlu Allah’ın kanunlar hüküm sürsün, şeriat gelsin istiyorum dediğinde hayatını kaybedenlerin yakınlarından biri “O zaman Arabistan’a git” dedi. Karaoğlu o zaman sen de “Kuzey Kore’ye git. Çin’e git” dedi. Mahkeme başkanı sanığı sadece mahkemeye hitap etmesi konusunda uyardı. Sanık beyanlarına devam ediyor.

14.50: Sanık Yakup Karaoğlu savunmasını yapıyor.

Sanık Yakup Karaoğlu: Bana diyorlar ki Allah’ın kanunlar hüküm sürsün dedin sen teröristsin. Evet ben Allah’ın kanunları hüküm sürsün istiyorum. Ben ceddim yüzyıllar önce dünyanın 3’te 2’sine hüküm sürmüş. Bunu söylemek suçsa beni yargılayın suçlayın evet ben Allah’ın kanunları hüküm sürsün, şeriat gelsin istiyorum.

14.23: Sanık Hacı Ali Durmaz konuşmak istemediğini beyan etti ve yerine oturdu.

14.05: Mahkeme başkanı tepkiler sonrası sanığı tekrar uyardı. Duruşmaya devam ediliyor.

14.02: Sanık Talha Güneş dün (25 Eylül) beyan ve taleplerde bulunan Av. Tugay Bek’in beyanları ile ilgili “Av. Tugay Bek’in beyanlarına cevap vermeyeceğim. Çünkü PKK’nın uzantısı olan HDP’deki faaliyetleri ortada, gözaltına alınmış. Bu yüzden hiçbir beyanına cevap vermeyeceğim İnsan önce elindeki kiri temizlemelidir.” dedi. Bunun üzerine avukatlar ve hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralılar tepki gösteriyor.

14.00: Talha Güneş 10 Ekim Davası Avukat Komitesi’nde öğleden sonra tutukluluğun devamı ile ilgili beyanda bulunan Av. Ahmet Özdel’in beyanları için “Avukat Ahmet Bey öğleden önce bir şeyler geveledi, ar olsa onlarda çıkar burada gerçekleri söylerler” dedi. Bunun üzerine sanığa tepkiler yükseldi mahkeme başkanı sanığı uyardı.

13.57: Sanık Yakup Şahin savunmasını yaparken “Burada islam cezalandırılmak isteniyor.” dedi. Aileler sanığa tepki gösterdi.

13.40: Verilen aranın ardından duruşma sanıkların tahliye savunmaları ile devam ediyor.

12.00: Sanık müdafiilerinin savunmaları tamamlandı. Duruşmaya 13.30’a kadar ara verildi.

11.40: Sanık Hacı Ali Durmaz’ın avukat Hatice Aydın, 10 Ekim katliamından “olay” diye bahsetti. Avukat Aydın’ın bu ifadesine tepki gösteren katılımcılar ise 10 Ekim’de bir “olay”ın değil, katliamın yaşandığını ifade etti. Bunun üzerine katılımcılara dönen avukat Aydın, “Bizim suskunluğumuzu zayıflık olarak görmeyin” dedi. Avukat Aydın, onlarca polis memurunun ve jandarmanın bulunduğu salonda, yeterli güvenlik önleminin alınamadığını da öne sürdü. Avukat Aydın’ın bu ifadelerinin “tehdit” olduğunu söyleyen katılımcılar ise müdahale etmeyen mahkeme heyetine ve avukat Aydın’a tepki gösterdi.

11.20: Sanık müdafiileri savunmalarını yapıyor.

10.54: Av. Ahmet Özdel sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesine ilişkin beyan ve taleplerini sunuyor.

10.50: Sanıklardan Mehmedin Baraç 10 Ekim Avukat Komitesi’ndeki avukatları tehdit etti. Bunun üzerine duruşma salonunda kısa süreli gerginlik yaşandı.

10.35: Taraf yoklamaları tamamlandı. Av. Senem Doğanoğlu tutukluğun devamına ilişkin beyanlar öncesi sanıkların insanlığa karşı suç işlemekten de yargılanmaları gerektiği konusunda beyanda bulunuyor.

Av. Senem Doğanoğlu: IŞİD tarih sahnesinde yok olmak üzere. Suriye’de IŞİD’in işgal ettiği yerler tek tek özgürleştiriliyor. Muhtemelen 2018 yılına geçtiğimizde IŞİD tarihin çöplüğünde bir vahşet örgütü olarak yerini alacak. Ancak bu vahşet örgütünün gerçekleştirdiği vahşetin hesabını sormak siz sayın mahkemeye düşmektedir. Bu sebeple bu yargılama önemli ve değerlidir. BM Güvenlik Konseyi IŞİD’in bir terör örgütü olduğunu, savaş suçları işlediğini, insanlığa karşı suçlar işlediğini raporlamıştır. Bu raporun ayrıntılarına baktığımızda bu terör örgütünün başta kadınlar, çocuklar olmak üzere nasıl sistematik işkence yaptığı, onları nasıl köleleştirip, öldürdüğü, köylü halkı canlı kalkan olarak kullandığı, insanları kaçırdığı, cinsel istismar ve tacizde bulunduğu, bunu örgütlü bir biçimde yaptığı yazılıdır.

Huzurda bulunan sanıklar IŞİD’in organizasyonu içinde bu suçlara ortak olmuş, bu suçları işlemişlerdir. Bu anlamda sanıkların sadece terör örgütü üyeliği ve 101 kişiyi katletmekten değil aynı zaman “insanlığa karşı suç” işlemek suçundan da yargılanmaları gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesi insanlığa karşı suçu “Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur” diyerek tanımlamaktadır. Bu suçlarda;

a) Kasten öldürme.

b) Kasten yaralama.

c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.

d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.

e) Bilimsel deneylere tabi kılma.

f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.

g) Zorla hamile bırakma.

h) Zorla fuhşa sevketme

Suçlarıdır. Bu anlamda sanıkların bir kısmı Suriye’ye gittiğini, savaştığını, çatışmalara katıldığını kabul etmiştir. IŞİD’e en fazla katılım Türkiye’den olmuştur. Bu sanıkların insanlığa karşı suç işlemişlerdir ve insanlığa karşı işlenen suçlarda suçun işlendiği yer mahkemesinin dışında mahkemenizin de yargılama yetkisi bulunmaktadır. Kovuşturmanın genişletilerek sanıkların insanlığa karşı suç işlemekten de yargılanmalıdır.