Ankara Adalet Sarayı’nın ihtiyacı karşılayamadığı için bazı mahkemelerin ek binalara taşınma masrafları aylık 1 milyon 55 bin yıllık ise 12 milyon 660 bin lira olduğu ortaya çıktı
Ankara Adalet Sarayı’nın ihtiyacı karşılayamadığı için bazı mahkemelerin ek binalara taşınma masrafları aylık 1 milyon 55 bin yıllık ise 12 milyon 660 bin lira olduğu ortaya çıktı
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in BİMER’e Ankara’daki adliye binalarının masraflarını sormuştu. BİMER’den gelen yanıta göre icra, hukuk, ticaret ve iş mahkemelerinin taşındığı dört hizmet binası için Adalet Bakanlığı aylık 1 milyon 55 bin lira ödüyor. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, yıllardır Ankara’ya yeni adliye binası yapılamadığına dikkat çekerek, “Ek binalara, yıllık 12 milyon TL kira ödeniyor. Kiralanan binaların kimlere ait olduğu kamuoyuna açıklanmalı; kimlerin kazançlı çıktığı herkes tarafından öğrenilmelidir” dedi.
BİMER’den gelen ve Ankara Adliyesi’nin fiziki koşulları yetersiz olduğundan Ankara’ya yeni Adalet Sarayı yapılıncaya kadar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile zorunlu olarak kiralama yapılarak yer sıkıntısının giderildiği belirtilen yazıda, Ankara Adliyesi’nin çeşitli birimlerini yedi ek binada hizmet verdiği anlatıldı. Bu binalardan üçünün devlete ait olduğu, dördünün ise kiralama yoluyla alındığı anlatılan yazıya göre, Adalet Bakanlığı Ticaret ve İş Mahkemeleri’nin bulunduğu Balgat’ta bulunan 19 bin 374 metre karelik binaya, aylık 329 bin 358 TL kira ödüyor. Denetimli serbestlik birimlerinin yer aldığı Çetin Emeç Bulvarı’ndaki 4 bin metrekarelik binaya ödenen kira ücreti ise aylık 60 bin TL. Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki 18 bin 225 metrekarelik binaya da aylık 401 bin 200 TL kira ödendiği ifade edildi. Burada idare ve vergi mahkemeleri hizmet veriyor. Söğütözü Mahallesi’nde 20 bin 760 metrekare alana sahip icra mahkemeleri binasına da aylık 265 bin bedel ödeniyor. Bakanlığın dört binaya ödediği toplam kira ücreti 1 milyon 55 bin TL ediyor. Bu rakam, yıllık 12 milyon 660 bin TL’ye ulaşıyor.
CHP’li Murat Emir, BİMER’den gelen yanıt üzerine yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Rakamlara göre Ankara’da parçalı adaletin maliyeti aylık 1 milyon lirayı aşmakta. Bunu yıla vurursak 12 milyon lirayı geçiyor. Kaç yıldır bu mahkemeler için şahıslara ya da şirketlere bu paralar ödenmekte. Göreve gelen her Adalet Bakanı yıllardır yeni adliyeden bahsediyor ancak adım atan yok. İstenseydi bugüne kadar ödenen kira bedelleriyle Ankara çoktan yeni bir adliye binasına kavuşurdu. Bu açıdan kiralanan binaların kimlere ait olduğu kamuoyuna açıklanmalı; Ankara’da yeni adliye binasının yapılmamasından kimlerin kazançlı çıktığı herkes tarafından öğrenilmelidir.
Avukatlar adliyeye yetişemiyor
CHP’li Murat Emir, bu zamana kadar adliye ek binaları için ödenen kira parasıyla Ankara’ya yeni adliye binası yapılabileceğini söyledi. 1989 yılında şehrin en merkezi yerlerinden biri olan Sıhhiye’deki binada hizmet veren adliyenin, bugün itibariyle şehrin 7 ayrı bölgesine dağıtılmış durumda olduğuna dikkat çeken Emir, “Bunun somut sonuçlarından biri yargılamanın asli ayaklarından biri olan savunmanın yani avukatların çalışma şartlarının zorlaşmasıdır. Bu bölünme, aynı gün, birer saat aralıklarla farklı mahkemelerde davaları olan avukatların, fiili olarak işlerini yapamaması sonucunu doğurmuştur. Diğer bir ifadeyle adaletin sekteye uğraması, bölünmesine yol açmıştır” dedi.
Avukatlar adliyenin parçalanmasına karşı imza kampanyası başlatmış ve Ankara Adliyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirmişti. Avukatların yaptığı açıklamada bölünmüş adliye istemediklerini şu sözlerle ifade etmişti:
Ankara merkezde adalet hizmetleri, hali hazırda beş ayrı binada verilmektedir. Son olarak Dışkapı semtinde bulunan ve öğrenci yurdu olarak tasarlanan bir bina, altıncı adliye binası olarak hizmet sokulmak istenmektedir. Adliye binası, adalet hizmetinden faydalanan tüm toplum kesimleri ile bu hizmeti sunacak hukukçular ve personelin gerek toplu taşıma gerekse kendi araçları ile kolayca ulaşabileceği merkezi bir konumda olmak zorundadır. Adalete erişimin parçalı bir şekilde sunulması, bu hakkın kullanımının açık ihlali olacağı gibi adalet hizmetlerinin son derece masraflı, dağınık, güvensiz olmasına sebep olacaktır.
toplumsalhukuk