#10EkimKatliamıDavası ‘nda 1. gün: Ölen her arkadaşımız için 100 kez söz veriyoruz hesap soracağız!

#10EkimKatliamıDavası ‘nda 1. gün: Ölen her arkadaşımız için 100 kez söz veriyoruz hesap soracağız!

10 Ekim 2015 günü katledilen 100 insanımızın katilleri hakkında açılan dava Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Davadan gelişmeleri haber içeriğinden takip edebilirsiniz.

10 Ekim 2015 günü katledilen 100 insanımızın katilleri hakkında açılan dava bugün (7 Kasım) Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Mahkeme duruşmayı yarın:10.30’a erteledi.

18.40: Mahkeme dosyasında hakkında tutuklama kararı olmayan başka dosyadan tutuklu bulunan sanıklar ” Selahattin Beyaz, Erman Ekici, Talha Güneş, Abdülmuttalip Demir” hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklama kararı verdi.

18.30: Av.Pınar Akdemir’in beyanları ile birlikte 10 Ekim Katliamı Avukat Komisyonu adına sunulacak beyanlar tamamlandı. Komisyonun beyanlarının ardından TTB adına Av. Ziynet Özçelik söz alarak Türk Tabipler Birliği adına katılma talebinde bulundu.

18.15: Av. Oya Aydın’ın ardından Av. Pınar Akdemir söz alarak “kamu görevlileri hakkında düzenlenen müfettiş raporu (bu raporda kamu görevlilerinin sorumluluğu açıkça yazılı olmasına rağmen valilik kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermemişti) ve kamu görevlilerinin sorumluluğu üzerine” beyanda bulundu.

17.45: Av. Doğukan Tonguç Cankurt’un ardından Av. Oya Aydın söz aldı. Av. Aydın “iddianamede eksikliklere dair eleştirilerde bulundu.”

17.15: Av. İlke Işık’ın beyanlarının ardından mahkeme salonunda bulunan aileler alkışladı. Alkış üzerine mahkeme başkanı ailelere “Cumhuriyet tarihinin en büyük katliam davasındayız lütfen böyle alkış filan yapmayalım” dedi ardından Av. Doğukan Tonguç Cankurt söz aldı. Av. Cankurt “Türkiye’de IŞİD örgütlenmesine nasıl olanak sağlandığını ve devlet-IŞİD ilişkisi hakkında” beyanlarda bulundu.

Av. Doğukan Tonguç Cankurt devlet-IŞİD bağının nasıl işlediğini tüm delilleriyle ortaya koyduktan sonra konuşmasını “Savcılık sanıkların sözde cihat yaptıklarından bahsetmektedir. Merak ediyoruz; savcılığın yasal bir cihat tanımı var mıdır? Savcılık gar katliamının cihat olmadığını neye dayandırmaktadır? Savcılık neyi veya kimi meşrulaştırmak istemektedir? Sanıkların gerçekleştirdiği bu insanlık dışı olay katliamdır! Bu iddianame eksiktir! Kabul etmiyoruz!” diyerek sonlandırdı.

17.05: Ailelerin sakinleştirilmesinin ardından duruşma devam ediyor. Av. İlke Işık beyanlarına devam ediyor.

Av. İlke Işık: Bu ülkenin bir Ortadoğu politikası var. Bu politikalar ülkemizi IŞİD üssü haline getirmiştir. Bu sanıklar ve bu sanıkların arkadaşları rahatça bu ilkede gezdi, örgütlendi, silahlandı. Kimse de çıkıp siz ne yapıyorsunuz demedi. Bu cihatçı çetelerin örgütlenmesi bilinçli olarak engellenmemiştir. Bu katliamların gerçekleşmesi bu durumun eseridir. Sadece bu katliamda değil; Suruç, Diyarbakır, Gaziantep katliamlarında da iktidarın sorumluluğu vardır. Bu katliam gerçekten aydınlatılacak ise iddianame de ismi geçen 36 sanığın yargılanması ile aydınlanmaz bu katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri de tespit edilir yargılanırsa bu katliam aydınlanır. Ölen her arkadaşımız için 100 kez söz veriyoruz hesap soracağız! Unutmayacağız! Unutturmayacağız!

16.55: Av. İlke Işık’ın bu sözlerinin ardından sanık avukatlarından biri “devlet aleyhine konuşuyorlar söz alacağım” dedi. Aileler sanık avukatına tepki gösteriyor, duruşma yapılamıyor.

16.30: İddianamenin okunması tamamlandı. 10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu adına söz alan

Av. İlke Işık: İddianamenin okunmasının ardından 4 ayrı sunumla dosyaya dair kısa beyanlarda bulunacağız. Biz burada bulunan ailelere söz veriyoruz. Bu katliamın hesabını soracağız. Biz 10 Ekim günü avukat olarak değil barış ve demokrasi isteyenler olarak alandaydık. Ancak bugün birlikte mitinge gittiğimiz arkadaşlarımızın avukatlığını yapmak üzere buradayız. Orada bulunan herkes o büyük kaosa rağmen pankartlardan sedye yaptılar. Araçlarla,sırtlarında yaralıları taşıdılar.Ambulanslardan önce oraya çevik kuvvet polisi, TOMA ve akrepler geldi! 400 vekili verin bu iş çözülsün diyen cumhurbaşkanının, patlamadan sonra oylarımız artıyor diyen başbakanın, katliamdan sonra gaz kullanan polisin sorumluluğunu ne yapacağız?

15.00: Verilen aranın ardından duruşma iddianamenin okunmasıyla yeniden başladı.

14.30: Kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından duruşmaya 15.00’a kadar ara verildi.

12.00: Yoklamanın tamamlanmasının ardından sanıkların ve mağdur-müştekilerin kimlik tespitleri tamamlandı.

11.00: Tartışmaların ardından yoklamaya geçildi. Sanıkların yoklamasının tamamlanmasının ardından sanık avukatlarının yoklamasına geçildi. Bir kısım sanığa CMK kapsamında zorunlu müdafi olarak atanan avukatlar “görevi iade etmek istediklerini, bu kişilerin avukatlığını yapmak istemediklerini ve çekildiklerini” beyan etti. Son durumda dosyada müdafii olarak görev yapan 13 avukattan 10’u müdafiilik görevinden çekildi. Ardından mağdur-müşteki avukatlarının ve mağdur-müştekilerin yoklamasına başlandı.

 

10.30:  Çevik kuvvet polislerinin çıkarılmasının ardından mahkeme başkanı duruşmada bulunan ailelere hitaben “seyirciler lütfen duruşma düzenine uyalım her şeye tepki göstermeyin” dedi. Aileler; “biz seyirci değiliz mağduruz! Seyirci sizsiniz” diyerek mahkeme başkanına tepkilerini dile getirdi.

 

10.15: Ailelerin fiziki koşullara tepki göstermesi üzerine duruşma salonunda buluna  2 çevik kuvvet polisi ailelere dönerek “şov yapıyorsunuz” dedi. Bunun üzerine aileler çevik kuvvet polislerini protesto etti. Tepkilerin ardından çevik kuvvet polisleri duruşma salonundan çıkarıldı.

Ardından Av. Murat Yılmaz söz olarak “aileleri tahrik etmeye yönelik bu lafları sarf eden polislerin tespit edilmesini ve durumun duruşma zaptına geçirilmesini” talep etti. Mahkeme bu talebi kabul ederek çevik kuvvet amirine dışarı çıkarılan iki çevik kuvvet polisinin ismini sordu ve bu iki kişinin ismini ve olayı duruşma zaptına geçirdi.

10.00: Duruşmanın salonda duruşmaya gelenlerin bir kısmı salonun fiziki engeli sebebiyle duruşmayı izleyemiyor. Salonun bir bölümüne projeksiyon kurulacak, projeksiyonun kurulmasını bekliyoruz. Ardından duruşma başlayacak. Projeksiyon kuruldu ancak görüntü kalitesi çok kötü ve ses salonun diğer bölümüne gitmiyor.

Hayatını kaybedenlerden birinin yakını “daha iki salon arasında fiziki koşulları sağlayamıyorsunuz adaleti nasıl sağlayacaksınız!” diyerek mahkeme heyetine sitem etti. Aile yakınının tepkisi üzerine duruşmada alkış sesleri yükseldi. Mahkeme başkanı “maalesef bizim elimizde değil” açıklaması yaptı.

09.45: tutuklu bulunan sanıklar duruşma salonuna girdi. Duruşma salonunda 7’si Sincan 5’i Antep’ten gelen 12 tutuklu,2 tutuksuz olmak üzerer toplam 14 sanık hazır. Antep’teki iki sanık ise SEGBİS(Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile dinlenecek.

Tutuklu sanıklar duruşma salonuna getirilirken;

 

09.00:  Sabah saatlerinde Ankara Adliyesi C Kapısı önünde toplanmaya başlayan aileler, avukatlar, kurum temsilcileri ve milletvekilleri saygı duruşu ve ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve dernek adına açıklama yapan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı aynı zamanda katliamda hayatını kaybeden Av. Uygar Coşgun’un eşi Av. Mehtap Sakinci Coşkun, “Biz bugün burada adalet için, haksızlıklara karşı durmak için buradayız” dedi.

 

Toplumsal Hukuk