“Savunma Makamına ve Barolara Yönelik Hukuk Dışı Müdahaleye Sessiz Kalmayacağız”

“Savunma Makamına ve Barolara Yönelik Hukuk Dışı Müdahaleye Sessiz Kalmayacağız”

Toplumsal Hukuk tarafından Diyanet İşleri Başkanı'nın nefret suçu içeren söylemlerinin ardından barolara ve savunma makamına yönelik saldırılara karşı yazılı bir açıklama yayımlandı

Toplumsal Hukuk tarafından Diyanet İşleri Başkanı’nın nefret suçu içeren söylemlerinin ardından barolara ve savunma makamına yönelik saldırılara karşı yazılı bir açıklama yayımlandı

Açıklamanın tamamı şöyle:

Diyanet İşleri Başkanı’nın “Cuma Hutbesi” esnasında LGBTİ’leri hedef alan ve gerici mahiyette olduğu tartışmasız olan söylemlerine karşı Ankara Barosu tarafından kamuoyuna yönelik bir açıklama metni yayımlanmıştır. İktidar tarafından Ankara Barosu’nun açıklaması bahane edilerek başlatılan hukuk dışı süreç, gelinen aşama itibari ile meslek örgütümüz olan baroları insan haklarından, adaletten, savunmadan ve her türlü muhalefet imkânından uzak kılacak şekilde yeniden dizayn etme girişimine dönüşmüş durumdadır. Hukukun, güvenceden yoksun ve keyfiyet ile uygulandığı bir dönemdeyiz. İktidarın yargı alanı üzerinde “doğrudan müdahale” niteliğinde sürdürülen uygulamaları son gelişmeler ile birlikte kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. İktidar, yargıyı kendi çıkarları doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmek adına araç haline getirmeye çabalayan, antidemokratik bir tavır içerisindedir.

Avukatların, avukatların bağlı bulundukları baroların ve hatta Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin bir kısmının açıklamalarından anlaşıldığı üzere (Metin Feyzioğlu hariç olmak üzere) TBB’nin dahi bilgisinin olmadığı bir Avukatlık Kanunu taslağı çalışmasının, siyasal iktidar tarafından avukatlık özelinde savunma makamını ortadan kaldırmak amacına yönelik olduğu tartışmasızdır. Her ne kadar taslak çalışması kamuoyu ile paylaşılmamış olsa da, iktidara yakın medya organları tarafından söz konusu taslakta nelerin yer alabileceğine dair veriler kamuoyuna yansıtılmaktadır. Bu veriler üye sayısı daha fazla olan baroların TBB seçimindeki delege sayısını düşürecek düzenlemeler yapmak suretiyle seçim sisteminin değiştirilmesi, barolara üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılması, her ilde birden fazla baronun kurulmasına izin verilmesi ve baroların görev tanımlarının muhalefet etmek olanağını yok edecek/savunmayı etkisizleştirecek şekilde yeniden düzenlenmesi şeklindedir.

Her bir değişiklik başlığının ve taslağın bütün halini tam olarak bilmesek de, siyasal iktidarın giriştiği bu hamle ile neyi arzu ettiğini bilmekteyiz. Siyasal iktidar, baroların seçim sistemi usullerini değiştirmek suretiyle muhalefet etmek olanağına sahip olan, memleketin gidişatına dair söz söyleme iradesini gösteren, hukuksuzluğa karşı savunmanın taleplerini yükseltmek imkânı bulunan baroları/avukatları etkisizleştirmek istemektedir. Üye sayısı daha az olan baroların TBB seçimlerindeki etkisinin arttırılması ile daha demokratik bir baro seçim düzeni getireceğini iddia eden siyasal iktidar, üye sayısı fazla ve iktidara muhalif, hukuktan yana tavır alan baroları etkisiz hale getirmek suretiyle meslek örgütlerini kendi iradesine tabi hale getirmek istemektedir. Birden fazla baro ve barolara üyelik zorunluluğunun kaldırılması suretiyle, sürdürdüğü hukuk dışı pratiklere yönelik ses çıkarma iradesinden yoksun “sözde meslek örgütleri” ve avukatlık anlayışı yaratmak istemektedir.

Bugün gelinen noktada siyasal iktidarın hayata geçirdiği her bir pratik, avukatların ve savunma makamının mesleki/kanuni açıdan yüklendiği görevler ile bire bir çelişir vaziyettedir. Siyasal iktidar, tam olarak bu sebeple karşısında durabilecek, avukatlar/barolar dâhil her odağı etkisiz hale getirmek için görev tanımlarından uzaklaştırmak istemektedir. İktidarın yakın çalışma partneri ve hayalini kurduğu avukatlık pratiğinin vücut bulmuş hali TBB Başkanı Feyzioğlu ise, hayata geçirilmek istenen bu değişiklik çalışmasında kendisine verilen rolü üstlenmekte; kendi makamını korumak gerçeği yanında siyasal iktidarın ebedi kılmak istediği etkisiz meslek örgütü düzeninin hayata geçirilmesinde üzerine düşen görevi canhıraş yapmaya çabalamaktadır.

Temel hak ve özgürlükleri ve savunma mücadelesini sürdüren baroları yok etmeye yönelik girişimler başarısız olacaktır. Baroları susturmak, hukuksuzluğa karşı muhalefet olanağını yok etmek, adalet ve savunma mücadelesini etkisiz kılmak amacıyla meslek örgütlerimize yönelen bu müdahaleye sessiz kalmayacağız. Meslek örgütlerimize yönelik saldırılara karşı duracak; siyasal iktidarın hayalini kurduğu avukatlar olmayacağız! #SavunmaSusturulamaz

toplumsalhukuk