IŞİD’in Reina katliamının ardından Okmeydanı’nda bir kahvehanede IŞİD’e ve cihatçılara karşı laiklik için mücadeleye çağıran Halkevleri üyesi iki kişi savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece tutuklandı
IŞİD’in Reina katliamının ardından Okmeydanı’nda bir kahvehanede IŞİD’e ve cihatçılara karşı laiklik için mücadeleye çağıran Halkevleri üyesi iki kişi savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece tutuklandı
Reina saldırısının ardından İstanbul Okmeydanı’ndaki kahveleri dolaşarak IŞİD’e ve gericiliğe karşı laiklik için mücadeleye çağıran Halkevleri üyelerinden Ayşegül Başar ve Hamit Dışkaya 2 ocak günü gözaltına alınmıştı.
Başar ve Dışkaya, bugün(3 Ocak) savcılığa çıkarılarak ifadeleri alındı. İfadelerin ardından Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ortanca tarafından soruşturmaya konu konuşmayı yapan Ergin Çevik’in arkasında bulunan ve konuşmayı yapmayan Halkevleri üyesi iki kişi “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Başar ve Dışkaya sevk edildikleri İstanbul 14. Sulh Ceza Hakimi Hasan Basri Savaş’ın kararıyla tutuklandı.
Tutuklama gerekçesi: Suçun üst sınırı
Sulh ceza hakimliği tarafından verilen kararda tutuklama gerekçesi olarak “atılı suçun yasada öngörülen cezasının üst sınırı” zapta yazıldı. TCK 216.maddesinde düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunun üst sınırı ise üç yıl.
Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Okmeydanı’nda yapılan ve iki kişinin tutuklanmasına neden olan o konuşma:
Bunlar katliamlarıyla hayatı bize zulmetmeye çalışan insanlardır. Artık yeter artık buraya kadar. Bundan sonra mahallemizde ne IŞİD’ciye ne de herhangi bir cihatçı gerici çeteye izin vermeyeceğiz. Gericiliğin karşısında yükseltilmesi gereken bir bayrak vardır. Bu bayrağın adı da laiklik bayrağıdır. Bugün laiklik demek özgürlük demek kardeşlik demektir. İnsanca bir yaşam mücadelesi demektir. Bizler herkesi bu mücadelenin birer neferi olmaya çağırıyoruz. Gericilerden, faşistlerden, başkanlık sevdalılarından hesap sormaya çağırıyoruz. Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Konuşmanın videosu:
Okmeydanı'nda Halkevciler yılbaşı eğlencesine yapılan saldırının ardından kahveleri dolaşarak katillere karşı mücadeleye çağırdı #Reina pic.twitter.com/geL0wihv1c
— Halkevleri (@Halkevleri) January 1, 2017
Neler olmuştu?
“Gericilik öldürür, laiklik yaşatır” diyen Halkevcilerin, Okmeydanı’ndaki kahve konuşması önce cihatçı-gerici çeteler
tarafından, ardından da İçişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından hedef gösterilmişti. Twitter üzerinden gelen tepkiler üzerine İç Bakanlığı attığı tweeti silmişti.Konuşmayı yapan Okmeydanı Halkevi üyesi Ergin Çevik ise Sendika.Org’a açıklama yapmış konuşmasındaki sözleri savunan Çevik: “Bakanlık gitsin, Reina’da onlarca kişiyi katledip elini kolunu sallayarak mekandan çıkan katili bulsun. Laikliği savunmak suç değildir!” demişti. Ardından 2 Ocak günü videodaki konuşmada Çevik’in arkasında duran iki Halkevleri üyesi gözaltına alınmıştı.
toplumsalhukuk