
Yeni Adli Yıla Girerken – Toplumsal Hukuk
toplumsalhukuk mücadelesinin önümüzdeki süreç için hedefi; hukuksuzluğa ve baskıya karşı daha cüretli bir şekilde kendisini, sözünü ve eylemini örgütlemek olmalıdır, olacaktır.
toplumsalhukuk mücadelesinin önümüzdeki süreç için hedefi; hukuksuzluğa ve baskıya karşı daha cüretli bir şekilde kendisini, sözünü ve eylemini örgütlemek olmalıdır, olacaktır.
Yeni adli yılda cesareti ve umudu “örgütlemenin” de zamanıdır. Halkın, halkın hukukçularının örgütlü gücüyle, egemenlerin hukukunun karşısında eşitlik özgürlük ve adalet mücadelesini büyüteceğiz.
Açıklanan “yargı reformu strateji belgesi”, yargıda işlerin yolunda gitmediğinin gecikmiş bir itirafı olsa da; yargının mevcut sorunlarına ve toplumun adalet beklentisine yönelik bir çözüm, siyasi iktidarın ve rejimin doğasında yoktur
Çantalarımızı, ajandalarımızı, dilekçelerimizi, savunmalarımızı, akıl ve vicdan kadar cesaretle de doldurmalıyız. Bize hukuk diye dayatılanın gerçekte hukuk olmadığını, nitekim insanlığın tarihsel birikimi ve toplumsal adalet arayışının çağdaş bilimsel ve normatif bir çıktısının da olduğunu; cesaretle konuşmalı, dile getirmeliyiz
Toplumsalhukukçular; mesleğimize ve meslek örgütümüze yönelik güncel saldırıların; doğrudan ve özde, halkın hak ve özgürlük arayışına, savunma hakkına, demokrasi ve özgürlüklere yöneldiğinin bilinci ile; siyasi iktidar tarafından her gün daha da teslim alınan adaletin ve yargının, ele geçirilememiş en son mevziinde çarpıştığımızın da farkındalığıyla; siper yoldaşlarına dönüyor yüzünü
Barolar, avukatların tarihsel mücadele mevzii, savunma örgütüdür. Barolar, Beştepe’deki Saray’ın bir odası değil, bir meslek odasıdır! Gece ile gündüz gibi olan bu farkı görmek için, gözünüzü açmanız yeterlidir
Yeni adli yılda Toplumsal Hukukçular olarak, bilinsin ki; bu karanlık tablo karşısında, öfkemiz büyüktür, ancak umudumuz da… Umudumuzu öfkemiz kadar büyütecek olan da, şüphesiz eylemimiz olacaktır
Referandumun ardından hukuk; gerek normatif yapısı, gerekse kurumları ile, iktidarın kendisine biçtiği rolü oynamaya çok daha hazırdır artık. Tabi ki, henüz bitmedi kavga, daha yeni başlıyor…
Tarih her zaman için, doğru yerde durup doğru sözü söyleyenleri onurlandırır
Bu ülke halkının insanca, barış ve güven içinde, eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşayabileceği yarınlara ihtiyacı var; yoksa bir diktatöre değil
İster bir norm olsun, isterse bir teamül ya da karine, hukuk alemindeki tarihsel kazanımlarımızı ısrarla savunup korumamız; aynı zamanda hukuku yeniden üreten ve tanımlayan bu süreçte, sözümüzü ve şüphesiz sözümüzü sahici kılan eylemimizi eksik etmememiz gerekli