Adana Cezaevi’nde Çocuk Ölümleri

Adana Cezaevi’nde Çocuk Ölümleri

Adana’da çocuk mahkumların bulunduğu koğuşta 18 Ocak 2017 günü yaşanan yangından dolayı 2 çocuk yaşamı yitirdi

Adana’da çocuk mahkumların bulunduğu koğuşta 18 Ocak 2017 günü yaşanan yangından dolayı 2 çocuk yaşamı yitirdi

İşkence iddiaları ile gündemden düşmeyen Adana E Tipi Kapalı Cezaevi Çocuk Koğuşu’nda dün gece(18 Ocak) çıkan yangında 3’ü ağır 6 tutuklu çocuk ile 5 infaz koruma memuru yaralandı. Onlarca işkence ve hak ihlali başvurusuna rağmen hiçbir incelemenin yapılmadığı ve açılan soruşturmaların ise takipsizlikle sonuçlandığı cezaevinde, 5 Ocak 2016’da tutuklanan 5 çocuğun cezaevine kabulü ve sonraki süreçte işkence yapıldığı iddiaları gündeme gelmişti. İddialara ilişkin 4 infaz koruma memuru hakkında “Basit yaralama” ve “Hakaret” suçundan başlatılan soruşturma da takipsizlikle sonuçlanmıştı. Savcılık, kamera görüntülerini incelemeden ve Adli Tıp raporlarına rağmen, dava açılmasına yeterli delil elde edilmediğini belirtti.

Hoşgeldin dayağı!

Darp edilen 5 çocuktan B.A., savcılıkta verdiği ifadede “Üç gardiyan vardı. ‘Soyun lan’ dediler. Yarı çıplak haldeyken copla vurdular. ‘Hoş geldin dayağı’ imiş. Elimi masaya koydular. Biri, ‘Hangi elinle taş attın? Elini keseyim mi?’ dedi. Rehabilitasyon bölümünde, gece aralıklarla iki gardiyan geliyordu. ‘Kalk lan’ deyip, yüzüme vuruyorlardı. Diğer arkadaşlara da yaptılar. F.Ş.’nin kafası yaralıydı. Koğuşta da beşimiz birden ‘hoş geldin dayağı’na maruz kaldık” dedi.

İkinci müdürün de küfür ve hakaretlerine maruz kaldıklarını söyleyen B.A., şöyle devam etti: “M.Y.’nin sırtında çek pas kırdılar. Sayımda güldüm diye başgardiyan tokatladı. Küfür etti. Bir gün bahçeden arkadaşları götürdüler. Merdiven altında dövmüşler.” İ.E. isimli çocuk ise, cezaevi personeline ‘başkan’ diye hitap edildiği için isimlerini bilmediğini ifade ederek, “İlk girişte iç çamaşırlarıma kadar soyuldum. Dediklerini yaptığım halde copla vurdular. Hepimiz darp edildik” diye belirtti.

Adli Tıp Kurumu’nda darp izleri tespit edildi

Yaşanan olaydan günler sonra 9 çocuk, Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Savcılığa şikâyet bildirmeyen diğer çocuklar da yaşadıkları şiddeti doktorlara anlattı. Çocukların vücutlarındaki kabuk bağlamış sıyrıklar, raporlara yansıdı. Cezaevine kabul sırasında şiddet gören F.Ş.’nin kafasında yara izi belirlendi.

Şikâyetçi çocuklar B.A. ve İ.E., 1 Nisan’da Adli Tıp’a sevk edildi. Raporda, 3 ay önceki şiddetin izine rastlanmadığı bildirildi. E.D. isimli çocuk, 13 Mart günü gardiyanlar tarafından merdiven altı denilen yerde dövüldüğünü, beyaz hortumla sağ eline, kalçasına vurulduğunu, avuç içinin şiştiğini, herhangi bir sağlık kuruluşuna götürülmediğini söyledi. E.D.’nin muayenesinde sağ elinde iyileşmiş, sıyrık şeklinde cilt lezyonu tespit edildi.

D.S.’de ise, merdiven altındaki şiddetin izleri duruyordu. D.A.’nın boynunda, sol kolunda üzeri kurutlu yaralanmalar tespit edildi.

M.A.’da merdiven altında 6 görevlinin, yumruk ve plastik coplarla saldırdığını, kafasına, boynuna, koluna vurulduğunu, sağ elinin şiştiğini, sol omzunun morardığını anlattı.

Adli Tıp muayenesinde, Y.D.’nin kollarında, F.U.’nun da sırtında izler tespit edildi.

Tek cümleyle kapatıldı

Çocukların ifadeleri ve Adli Tıp Kurumu’nda tespit edilen darp izlerine rağmen Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararında, F.Ş. hariç, mağdurlarda, darp ve cebir izine rastlanmadığının bildirildiği belirtildi. Savcı, şüphelilerin suçlamayı kabul etmediklerini belirterek, “Bulundukları yerde cop olmadığını beyan ettikleri görülmekle, her ne kadar Özgür Gündem gazetesinin yayını üzerine soruşturma yapılmışsa da mağdurların cezaevinde darp edilip, hakarete uğradıklarına dair dava açmayı gerektirir delil bulunamadı” denildi.

Siyasetten geldiğimi söyleyince dövdüler

Çocuk koğuşunda kalan ve Aralık ayı sonunda tahliye edilen Ö.E. isimli çocuk, cezaevine kabulünde işkenceye maruz kaldığını ve herkesin ilk girişte darp edildiğini iddia etti. Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi Çocuk Koğuşu’na sevk edildiğini ve cezaevine kabul sırasında kendisine “Hangi suçtan geldin?” sorusunun yönetildiğini söyleyen Ö.E., “Siyasetten geldim” demesi üzerine bir gardiyanın kötü muamelesine maruz kaldığını kaydetti.

Ö.E., “Bir günlük hücrede kaldıktan sonra sabahta beni iç güvenlik denilen bir odaya aldılar. Bana ‘ne suçla’ geldiğimi sordular. Yine ‘siyaset’ dedim. Beni orada darp ettiler. 4 kişi beni 2 dakika boyunca tekme tokat dövdüler. Ardından koğuşa aldılar. Koğuşta 9 çocuk kalıyorduk. Bu durumu aileme anlattım ve o kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ondan sonra biraz baskılar durdu ama daha sonra tekrar baskılar arttı” diye konuştu.

Bayrağı öptürmeye çalışıyorlardı

Gardiyanların kendilerine “başkanım” denilmesini istediğini vurgulayan Ö.E., cezaevine gelen her çocuğun aynı muameleye maruz kaldığının altını çizdi. Ö.E., şöyle devam etti: “Gardiyanlar bize, ‘devlet bizim babamız’ demeye çalıştılar. Bizlere Türk bayrağını zorla öptürmeye çalışıyorlardı. Gelen herkes darp ediliyor. Gardiyan bize ‘başkanım’ dedirtiyordu. Demeyenlere ise hakaret ediyorlardı. Baskı ilk gelenlere yapılıyordu. Kürtçe şarkı söylediğimizde bize gelip baskı uyguluyorlardı. Bize,’Bizim toprağımızda yaşıyorsunuz. Yediğiniz yemek haram. Bir daha söylemeyin’ diyorlardı. Bizleri fazla revire çıkarmıyorlardı. 15 dakika ailemize görüşebiliyorduk. Aktivitemiz kısıtlanıyordu.”

Kaynak: hapistecocuk.wordpress.com