Başyargıç John G. Roberts Jr. mahkemede “kanunlarımız insanları oldukları şey için değil yaptıkları şey için cezalandırır" dedi
Amerika’da Yüksek Mahkeme 22 Şubat’ta, hüküm giymiş bir suçluya verilecek cezanın saptanmasında ırkçı prototiplerin kriter olamayacağını belirttikten sonra, Teksas’taki jürisine, Afro-Amerikanların istatiksel olarak beyazlardan daha fazla şiddet suçu işlendiğinin söylenmesi nedeniyle, siyah bir suçlunun davasının yeniden görülmesine karar verdi
Başyargıç John G. Roberts Jr. mahkemede “kanunlarımız insanları oldukları şey için değil yaptıkları şey için cezalandırır” dedi.
Jüriye suç istatistiklerinin aktarılmasının “ırkçı önyargı zehrinin çok tehlikeli belli bir türüne benzediğini” karara yazdıran yargıç, “bazı zehirler çok küçük dozlarda bile ölümcüldür” dedi.
6 lehte, 2 alehte oyla verilen karar 1995 yılında eski sevgilisini ve yeni erkek arkadaşını öldürmekten suçlu bulunan Duane Buck’ın karar mahkemesinin yeniden görülmesini reddeden Teksaslı yetkililer ve yargıçları hayal kırıklığına uğrattı.
Mahkeme sırasında tanıklar dinlenirken, mahkemenin atadığı savunma avukatının, Buck’ın içine düştüğü şiddet krizinin, sevgilisinden ayrılmasının yol açtığı psikolojik bir tepki olduğunu kanıtlamak için çağırdığı uzman, konuşmasının sonunda siyahların beyazlardan daha fazla şiddet suçu işlediğini iddia eden tartışmalı istatiksel verilerden bahsetmişti.
Bu nedenle Jüri, Buck’ın ‘gelecekte de tehlikeli olabileceğini’ varsayarak ömür boyu hapis yerine ölüm cezasına karar vermişti.
Aradan yıllar geçtikten sonra Teksas eyaleti savcıları temelde istatistikler hakkındaki bu tanıklık nedeniyle idam cezasına çarptırılan 5 siyah mahkumun davasını yeniden açtılar. Ancak, savcının değil, Buck’ın savunma avukatının tanığı bu istatistikleri aktardığı için Buck’ın davasının yeniden açılmasını kabul etmediler.
İnsan hakları savunucuları 22 Şubat’ta verilen kararı sevinçle karşıladı
Buck’ı savunan NAACP Legal Defense Fund’ın (Beyaz Irktan Olmayan İnsanların Gelişimi için Ulusal Birlik’in Yasal Savunma Fonu) avukatı Christina Swarns “Bugünkü karar, adli yargının uygulanmasında hiç bir mahkemenin ırkçı önyargı yokmuş gibi davranamayacağına dair güçlü bir mesajdır. Irkçı korkuların ısrarcılığı, yaratılan stereotipler ve ayrımcılık göz önüne alındığında karar sadece Buck için değil Amerika için de çok önemlidir” dedi.
Bu karar, başyargıcın, okullarda, üniversitelerde ya da mahkemelere dair hükümetin karar alma mekanizmalarında ırk farklılığının hiç bir rolü olmaması gerektiği konusundaki görüşüyle de uyuşuyor. Bu görüşü nedeniyle Başyargıç bazen muhafazakar bazen de liberal mahkeme mensuplarıyla aynı safta yer alıyor.
Geçen sene yargıç Roberts, beyaz savcıların jüriden siyahları uzak tutmak için dolap çevirdiklerine dair yeni bir kanıt ortaya çıkınca Georgia’da ölüme mahkum edilmiş siyah suçlunun davasının yeniden görülmesi lehinde konuşmuş, savcının konudan uzaklaşan savunma çabalarını “saçmalık” diyerek reddetmişti. Olası iki adayın sadece ırkları nedeniyle jüriye dahil edilmemelerinin “anayasanın çizdiği sınırın çok ötesinde” olduğunu söylemiş, duruşma sadece Clara Thomas’ın alehte oyuyla olumlu karara bağlanmıştı.
Roberts, üniversite başvurularında, çocukların gideceği okulların belirlenmesinde ve seçim bölgelerinin oluşturulmasında ırk kriterinin kullanılmasını da reddetmişti. Örneğin geçen sene, Teksas Üniversitesi’nde “pozitif ayrımcılık ” politikasına karşı çıkmış ve mahkemenin 5-3 oyla aldığı karara katılmamıştı.
2007 yılında Seattle’daki okulları bütünleştirmek için ırk temelinde yapılan bir planı reddederken “Irk temelinde ayrımcılığı önlemenin yolu, ırk temelinde ayrım yapmaktan vazgeçmektir” diye yazmıştı.
“Irk temelinde ayrımcılık bütün boyutlarıyla mide bulandırıcı”
Kararla ilgili olarak kaleme aldığı yazıda yargıç Roberts, 1979 yılındaki bir mahkeme kararından alıntı yaparak “Buck’ın cezalandırılmasında ırkın bir rol oynadığı açık. Irk temelinde ayrımcılık bütün boyutlarıyla mide bulandırıcıdır, ancak adaletin yerine getirilmesinde bu tür bir ayrımcılık özellikle habistir” diye yazdı.
Yargıç Roberts Buck’ın savunma avukatını “yetersiz” olarak niteleyerek ölüm kararının yeniden değerlendirilmesi için davayı Teksas’taki mahkemeye geri gönderdi.
Yüksek Mahkeme üyesi hakimlerden Clara Thomas ve Samuel A. Alito Jr. karşı oy kullandı
Thomas, cinayetlerin “önceden planlanmış ve vahşice işlenmiş” olduğunu, Buck’ın pişmanlık belirtisi göstermediğini, jürinin ölüm kararının nedeninin ırk istatistikleri değil muhtemelen Buck’ın tavrı olduğunu söyledi.
Yargıç Thomas davanın yeniden görülmesi konusunda da yargıç Roberts ve çoğunlukla ters düştü, “mahkeme istenen, üzerinde uzlaşılan sonucu elde etmek için, prosedüre dair engelleri dümdüz ediyor ve bu durumu meşrulaştırmak için var olan yasaları yanlış uyguluyor” dedi.
[Los Angelas Times’daki 22 Şubat 2017 tarihli İngilizce orjinalinden Murat Karadeniz tarafından toplumsalhukuk.net için çevrilmiştir.]