10 Ekim Ankara Katliamı’nın yedinci grup duruşmalarının ikinci günü sona erdi. Savunma yapması istenen sanıklar salonda bulunan avukatlara ve ailelere sataştıkları için mahkeme salonunda birkaç kere gerginlik çıktı
10 Ekim Ankara Katliamı’nın yedinci grup duruşmalarının ikinci günü sona erdi. Savunma yapması istenen sanıklar salonda bulunan avukatlara ve ailelere sataştıkları için mahkeme salonunda birkaç kere gerginlik çıktı. Duruşmanın ardından dışarı açıklama yapan aileler, 10 Ekim günü Türk Tabipler Birliği’nin de orada olduğunu ve müdahaleleri sonucu birçok insanın kurtarıldığını belirtti. Bunun üzerine polis araya girerek açıklamaya müdahale edeceğini söyleyerek tehdit etti. Aileler “Hekimimize dokunma” sloganlarıyla yanıt verdi
Bugün gerçekleşen duruşmada 10 Ekim ailelerinin avukatları, IŞİD’in insanlığa karşı savaş suçu işlediğini belirterek davanın örnek bir dava olmasını gerektiğini belirtti.
10 Ekim Davası’nda 7. grup duruşmalarının ilk gününde avukatlar: “Barış demeye devam edeceğiz!”
Avukatlar yaptığı beyanlarda Elazığ ve Gaziantep emniyet müdürlüklerinin gerekli işlemleri yapmadığından dolayı IŞİD’in rahatça faaliyet yürütmesine imkan sağlamış olduğunun altını çizdi.
Mahkemenin daha önce birçok müzekkere yazmış olmasına rağmen bu müzekkerelere yanıt verilmediğini anımsatan avukatlar, dosyaları söz konusu kurumlardan elden almak için yetki istedi. Ayrıca mahkeme heyetinin bugüne kadar bir örgüt şeması oluşturmuş olması gerektiğine vurgu yapıldı.
Avukatlar, sanıkların katliamda birinci derecede sorumlu olduklarını, bu kişilerin birçok ilişkisinin belgelerle tespit edildiğini fakat sanıkların sürekli olarak bu belgeleri yalanladığını belirtti.
Avukatların beyanları sırasında IŞİD sanıkları sık sık avukatların sözlerinin arasına girerek, avukatlara ve 10 Ekim ailelerine hakaret ve küfürlerle sataştı. Bunun üzerine salonda gerginlik çıktı.
IŞİD sanıklarının avukatları ise yaptığı beyanda sanıklara atılı suçların asılsız olduğunu ileri sürerek, serbest bırakılmalarını talep etti.
IŞİD sanıklarının avukatlarından Orhan Şahin, geçmiş duruşmalarda müvekkilinin “Allah makamı”nda yargılanmak istediğini anımsattı. Müvekkilinin bu isteğinin gerekçesini ise mahkemenin ideolojik karar vereceğini düşünmesinden dolayı olduğunu ileri sürdü. Şahin’in beyanının ardından savcılık, sanıkların tutukluluk halinin devamı yönünde mütalaa verdi.
Verilen aranın ardından IŞİD sanıkları savunmalarını yaptı. Savunmalardan sonra mahkeme heyeti daha önce yazılan ama yanıt verilmemiş olan müzekkerrelerin tekrar yazılmasını ve sanıkların tutukluk hallerinin devamına karar verdi. Davanın sekizinci grup duruşması 4-5 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleşecek.
“Yargılamanın sonuna kadar ısrarla takip etmeliyiz”
Duruşmanın ardından 10 Ekim aileleri ve avukatları açıklama yapmak için Ankara Adliyesi’nin önünde bir araya geldi. Dava avukatlarından Ahmet Özden söz aldı. Özden şunları söyledi:
Katliam dosyalarının tamamında eğer davalar takip edilmezse bu katliamlarda yaralananlar, yakınlarını kaybedenler bu davaları takip etmezse sonucunda adaletin geleceğine inanmamamız lazım. “Hak verilmez alınır, yoksa yoksul kalınır” diye bir cümle var. Bu nedenle buradaki hakkımızı almak için davanın, yargılamanın sonuna kadar ısrarla takip etmek zorundayız.
Mahkeme bugün sanıkların tutukluluk hali yönünde karar verdi. Bu kararın temel nedeni dosyadaki birçok delilin aslında bu katliamın baştan itibaren planlandığını, bu planlamaya devletin kurumlarının, kuruluşlarının, kişilerinin görmezden gelindiğinin ortaya çıkması nedeniyledir. Sanıkların durumu deliller geldikçe daha net olarak ortaya çıkacaktır. Bu nedenle davacı bütün kurum, kuruluş, kişi, mağdur ve katılanlar olarak takip etmeniz, bizim de avukat olarak takip etmemiz zorunludur.
TTB’nin adı bile polisi rahatsız etti
Özden’in ardından 10 Ekim Derneği Avukat Mehtap Sakinci Coşgun söz aldı. Coşgun konuşmasında TTB’nin 10 Ekim Katliamı’nda Ankara Tren Garı’nda olduğunu ve onların müdahalesi sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısının 103’le sınırlı kaldığını, hekimler olmasaydı kayıpların çok daha ağır olacağının altını çizdi. Coşgun, 10 Ekim Derneği’nin TTB’ye yönelik operasyonları kınadıklarını söylemesinin üzerine polisler, “Sizi uyardık, devam ederseniz müdahale edeceğiz” diyerek tehdit etti. Polisin tehdidine karşılık olarak aileler ve davayı takip etmek için gelenler “Canlarımızı o hekimlere borçluyuz” diyerek tepki gösterdi ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Hekimime dokunma” sloganlarıyla karşılık verdi. Tepkiler sonucunda polis uzaklaştı.
Coşgun her ayın 10’unda Tren Garı’nda eylemlerine devam ettiklerini belirterek herkesi yapılan eylemlere katılmaya davet etti.
10 Ekim Katliamı Davası’nın altıncı grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Katliamı Davası’nda 6. grup duruşmaların ilk günü tamamlandı
10 Ekim Davası’nda 6. grup duruşma tamamlandı
10 Ekim Katliamı Davası’nın beşinci grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Katliamı Davası’nın 5. grup duruşmasının ilk günü tamamlandı
10 Ekim Katliamı Davası’nın dördüncü grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Davası’nın 4. grup duruşmasında ilk gün: Sanıklar ailelere ve avukatlara saldırmaya çalıştı
10 Ekim Katliamı Davası’nın üçüncü grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Davası’nın 3. grup duruşmasının ilk günü tamamlandı
10 Ekim Davası’nın 3. grup duruşmasında ikinci gün tamamlandı
10 Ekim Katliamı Davası’nın ikinci grup duruşmalarını gün gün okumak için:
10 Ekim Davası’nın ikinci duruşması: IŞİD’li Halil İbrahim Durgun’un eşi tutuklandı
10 Ekim Davası’nın ikinci grup duruşmalarında ikinci gün: 16 ay sonra ilk defa aileler söz aldı
10 Ekim Davası’nın ikinci grup duruşmalarında dördüncü gün: aileler yargılamaya devam ediyor
10 Ekim Davası’nın ikinci grup duruşması tamamlandı bir sonraki duruşma mayısta
10 Ekim Katliamı Davası’nın birinci grup duruşmalarını gün gün okumak için:
#10EkimKatliamıDavası ‘nda 4. gün: tutuksuz sanık Suphi Alpfidan tutuklandı
toplumsalhukuk /Sendika.Org